MAHKEMESİ : Kayseri 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 02/10/2012NUMARASI : 2011/825-2012/1245Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 02.06.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar A.. K.. vd. vekili ve davalı S.. G.. tarafından istenilmekle dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava K.ile K. ilçesi, Ş. mahallesi, İ... ada .. parsel sayılı taşınmaz üzerindeki ortaklığın giderilmesine ilişkindir.Bir kısım davalılar taksimin mümkün olduğunu; satışı istemediklerini davalı A.. K.. ve diğer vekilleri ise paydaşlar arasında fiili taksimin yapıldığını, aynen taksimin mümkün olduğunu savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulüne, taşınmaz üzerindeki ortaklığın satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalılar A.. K.. vekilli ile davalı S. G. temyiz etmişlerdir.1-Mahkeme kararı hükmü temyiz eden davalı S. G.e usulüne uygun olarak tebliğ edilmiş olup, 8 günlük yasal süre geçirildikten sonra temyiz isteminde bulunulmuştur.HUMK'nın 432/4. maddesi ve 01.06.1990 tarihli ve 3/4 Yargıtay içtihadi birleştirme kararı gereğince süresi geçirilen temyiz isteminin reddi gerekmiştir.2-A.. K.. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. HMK'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur. Paydaşlardan veya ortaklardan birinin ölümü halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir.Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın tapu kaydında 25/64 pay sahibi H. H. K. olduğu halde; hükme esas alınan mirasçılık belgesi H. H. K.ya aittir. Bu çelişkinin nereden kaynaklandığı araştırılarak gerekirse dava açmak üzere ilgiliye süre verilmesi ve tapu kayıtlarında paydaş görünen H. H. K. ile murisin aynı kişi olduğuna dair düzeltme yapıldıktan sonra taraf teşkilinin sağlanarak bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davalı S. G.'in süresinde olmayan temyiz isteminin REDDİNE, 2. bentte açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.