Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 172 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 8945 - Esas Yıl 2016
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 03.08.2012 gününde verilen dilekçe ile ipotek borcunun ödenmesi nedeniyle menfi tespit, bozma ilamından sonra istirdat ve tazminat istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.03.2016 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı ... vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı vekili 08.08.2012 tarihli dilekçesi ile davalıdan aldığı 40.000 TL borç karşılığında 2 sayılı parselde 6 no'lu mesken cinsli taşınmaz üzerinde 04.10.2007 tarihinde davalı lehine tesisi edilen ipoteğin bedelinin ödenmesine rağmen, davalı tarafından 08.03.2012 tarihinde 2012/846 sayılı icra dosyasında ipoteğin paraya çevrilmesi yolu ile yapılan takip nedeni ile davalıya borcunun bulunmadığının tespiti ile takibin durdurulması ve % 40 icra inkar tazminatının tahsilini istemiştir.Davacı vekili 03.06.2014 tarihli bozma ilamından sonra 05.02.2016 tarihli dilekçesi ile harcını vererek davayı istirdat ve tazminat davası olarak devam ettiklerini, tedbir kararı verilmediğinden 08.07.2013 tarihinde dava konusu taşınmazın icra dosyasında satılması nedeni ile 65.000,00 TL'si ev bedeli ve 6.577,68 TL'si kira bedeli olmak üzere toplam 71.577,68 TL tazminatın ve haksız takip nedeniyle %20 oranında kötüniyet tazminatın tahsilini istemiştir. ./..2016/8945-2017/172 -2-Davalı vekili, davacının takibin iptali isteminin 2012/239 Esas sayılı icra hukuk dosyasında 28.06.2012 tarihinde reddedildiğini, davacının dayandığı ödeme belgelerinin dava dışı ve işten çıkartılan şahıslara yapıldığını, geçersiz olduğunu, ödeme dekontlarında ismi geçen şirketin davalının ortağı olduğu şirket olmasına rağmen ipotek alacağının davalının kişisel alacağı olduğunu, ödeme makbuzlarının takip konusu ipotek borcuna ilişkin olmadığını, davanın reddini savunmuştur.Davalı vekili bozma ilamından sonra davacının istirdat davası ile birlikte tazminat istemesinin mümkün bulunmadığı, ayrıca icra dosyasında taşınmazın davacının oğluna satılmış olduğunu, davacının bedelsiz oturmaya devam ettiğini, kira talebine ilişkin belge sunmadığını, istirdat davasında % 20 tazminat istenemeyeceğini davacı vekilinin 14.2.2012 tarihli dilekçesine göre davacının... Şirketi ile olan ilişkisinin ipotek ilişkisinden farklı olduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kısmen kabulune, 10.000 TL borçlu olmadığının tespitine dair verilen ilk karar davacı vekilinin temyizi üzerine 14 H.D. 03.06.2014 tarihli 2014/4086-7348 sayılı ilamı ile (davacının sunduğu ödeme belgelerinde ev ipoteğine karşılık şeklinde açıklama bulunduğu, ayrıca dava konusu ipotek dışında başka ipotek bulunmadığı nedenleriyle) davanın kabulüne karar verilmesi yönünden bozma ilamına uyulduktan sonra taşınmazın 08.07.2013 tarihinde icra dosyasında satılmış olduğu, davacı vekilinin 15.3.2016 tarihli oturumdaki beyanı ile davada menfi tespit taleplerinin yanında satılan evin değerinin 65.000 TL ve davacının ödemek zorunda kaldığı kira bedelinin 6.577 TL toplam 71.577 TL'nin tahsili ve %20 kötüniyet tazminatı tahsili istemi birlikte değerlendirilip ve harç ikmal edilmiş olmakla davanın KABULÜ ile, 65.000,00TL ev değeri ve 6.577,68TL kira bedeli alacağı olmak üzere toplam olarak 71.577,68TL alacağın davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine; İcra dosyasındaki asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan 8.000,00TL kötü niyet tazminatının davalıdan tahsili ile davacıya verilmesine karar verilmiştir.Hükmü davalı vekili temyiz etmiştir. 1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve uyulan bozma ilamına ve dosya kapsamına göre davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Davalı vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince; dava ipotek borcu ödendiğinden menfi tespit, bozma ilamından sonra ise istirdat istemine ilişkin olup, mahkemece 03.06.2014 tarihli, davanın kabulü gerektiği yönündeki bozma ilamına uyulmuştur. Mahkemenin, 17.01.2013 günlü oturumda ./...2016/8945-2017/172 -3-davacının tedbir talebini reddetmesi üzerine dava konusu taşınmazın Kırıkkale 1. İcra Müdürlüğü'nün 2012/846 sayılı ipoteğin paraya çevrilmesi yoluyla 08.07.2013 tarihinde davacının oğluna 53.810 TL bedel ile ihale edildiği, davanın İcra İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince istirdat davasına dönüştüğü, dava konusu 1265 ada 2 parsel sayılı taşınmazdaki 6 no'lu mesken cinsli evin değerinin ihale dosyasında belirlenen ve ihale bedeli olan 53.810 TL olarak takdir edilmesi gerektiği; ayrıca, ihtiyati tedbir yolu ile icra takibinin durdurulmasına karar verilmediğinden davacının alacağına ulaşmasının gecikmiş olduğundan bahsedilemeyeceği İcra ve İflas Kanunu'nun 72. maddesi gereğince istirdat davasında kötü niyet tazminatı talep edilmesi söz konusu değildir. Bu sebeple, asıl alacağın %20'si oranında hesaplanan kötü niyet tazminatı talebinin de reddi gerekir. Hükmün, bu iki sebepten dolayı bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açılan nedenle davalı vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1480 TL Yargıtayduruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 11.01.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.