Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 25.10.2001 gününde verilen dilekçe ile yüzölçümü düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.6.2003 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle süresi olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:Dava, 5520 sayılı Kanunla değişik Tapu Kanununun 31. Maddesi uyarınca, tapu kaydındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesi isteğine ilişkindir. Anılan maddeye göre, taşınmaz malların yüzölçümü tapu sicilinde yazılı miktardan fazla olduğu hallerde bu fazlalığın bitişik araziye elatmaktan ileri gelmediği ve sınırlarında bir değişiklik olmadığı mahkemece tesbit edildiği takdirde, taşınmazın gerçek yüzölçümünün tapu siciline yazılmasına karar verilir.Bu tür davalarda;1- Taşınmazın yüzölçümü miktarının daha önce açılan bir dava sonucu değiştirilmiş olmaması,2- Taşınmaz tapu kaydının tüm geldileri ile birlikte getirtilmesi, diğer bir anlatımla ilk tesis tapusu esas tutularak, tedavülleri ile birlikte uygulanarak, taşınmazın sınırlarının saptanması,3- Taşınmazın Medeni Kanunun 645. maddesi uyarınca fenni esaslara uygun olarak düzenlenen, gerçek duruma ters düşmeyen bir haritası mevcut olup olmadığının da araştırılması, geçerli bir harita varsa, tapunun kapsamına giren taşınmazın yüzölçümünün belirtilmesinde sınırlara değil haritaya itibar edilmesi,4- Tapu kaydında okunan sınırların, değişken nitelikte olmaması, sınırların dağ, tepe gibi istikamet gösteren nitelikte olması halinde kayıtta yazılı miktara değer verilmesi,5- Komşu taşınmazlara ilişkin, tapu veya vergi kaydının bulunması halinde bu kayıtlar da uygulanarak, dava konusu taşınmazı ne şekilde okuduğunun saptanması,6- Komşu taşınmaz maliklerinin dinlenmesi, bunun için, taşınmaz maliklerine davanın niteliğini açıklayan ve yargılamaya katılmadıkları takdirde, davacı ile aralarında sınır çekişmesi olmadığını kabul ettiklerini belirtir şekilde açıklamalı davetiye çıkarılması, gereklidir.Bu ilkeler ışığında somut olaya bakıldığında;Davacı, 13.8.1999 gün ve 2 ve 3 numaralı tapu kayıtlarındaki yüzölçümü miktarının düzeltilmesini istemiştir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiş; hükmü, davalı idare vekili temyiz etmiştir.öncelikle davacının yüzölçümü miktarının düzeltilmesini talep ettiği 13.8.1999 gün 2 ve 3 numaralı tapu kayıtlarının incelenmesinden malikinin Mehmet oğlu Ahmet olduğu anlaşılmıştır. Mahkemece, tapu kayıt maliki ile davacı arasında bağlantı kurulmamıştır. Tapu kayıt maliki ile arasındaki irtibatı sağlar şekilde veraset ilamını ibraz etmesi için davacıya önel verilerek, bu hukuki bağlantı kurdurulduktan sonra işin esasına girilmesi gerekirken bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmediğinden hükmün bozulması gerekmiştir.Sonuç : Yukarıda yazılı nedenlerle, temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün (BOZULMASINA), bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 9.3.2004 gününde oybirliğiyle karar verildi.