Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1644 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14691 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Görele Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 27/04/2012NUMARASI : 2010/309-2012/156Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 01.09.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 27.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine temsilcisi tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, kadastro çalışmaları sırasında adına tespit edilen .. ada .. parsel sayılı taşınmazın sınırında yol bulunmadığı halde kadastro paftasına “ayak yolu” olarak işaretleme yapıldığını iddia ederek terkinini istemiştir.Davalılar davaya cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulü ile patika yolun tapu kaydı ve krokisi üzerinden terkinine karar verilmiştir.Hükmü, davalı Hazine temsilcisi temyiz etmiştir.3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesinde ifade edildiği üzere yollar, paralı veya parasız kamunun yararlanmasına tahsis edilen veya kamunun kadimden beri yararlandığı belgelerle veya bilirkişi veya tanık sözleriyle ispat edilen orta malı taşınmaz mallardandır. Bu gibi bir taşınmazın niteliğini tayin ve tespit ederken hiç kuşkusuz yasada öngörüldüğü gibi mahalli bilirkişi veya tanık sözlerinden yararlanılabilir. Ancak, mahalli bilirkişi ve tanık sözlerinin denetlenmesi açısından daha somut bir delil olan hava fotoğraflarından da yararlanılmalıdır. Bu durumda mahkemece, dava konusu taşınmazın bulunduğu yere ait hava fotoğrafları sağlanarak yerinde yeniden harita mühendisi bilirkişi marifetiyle keşif yapılmalı, en eski tarihli hava fotoğraflarında krokide ..ada... parsel sayılı taşınmazın sınır hattının içerisinde gösterilen kesik çizgilerle geçiş hakkı işaretlemesi yapılan yerin ne şekilde nitelendirildiği tespit edilmeli, böylelikle yerel bilirkişi ve tanık sözleri denetlenerek sonucuna göre bir karar verilmelidir. Değinilen husus üzerinde durulmadan eksik inceleme ve araştırma ile davanın kabulü doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı temsilcisinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 07.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.