Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 9.3.2007 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında isim düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 8.6.2007 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: Dava tapu kaydında isim düzeltilmesi istemine ilişkindir. Taşınmazların, kadastro tespiti ya da tapuya tescili sırasında mülkiyet veya diğer hak sahiplerinin isim, soy isim, baba adı gibi kimlik bilgilerinin kayda eksik ya da hatalı işlenmesi, kayıt düzeltme davalarının kaynağını oluşturur. Bu nedenle de bu tür davalarla kimlik bilgileri düzeltilirken, taşınmaz malikinin değişmemesi, diğer bir anlatımla mülkiyet aktarımına neden olunmaması gerekir. Bu nedenle mahkemece inceleme yapılırken; 1-Düzeltilecek tapu kaydı tüm dayanakları ile birlikte getirtilmelidir. 2-Nüfus Müdürlüğünden, kayıtta geçen kişi ile aynı kimlik bilgilerine sahip bir başka kişinin kaydının bulunup bulunmadığı sorulmalı, kaydı düzeltilecek kişinin nüfus kaydı, tapu ve dayanakları ile bağlantı oluşturacak şekilde incelenmeli, gerekirse kök kayıtlar da istenmelidir. 3-Cumhuriyet Savcılığı aracılığıyla, taşınmazın bulunduğu mahalde kayıt maliki ile aynı ismi taşıyan başka kişi bulunup bulunmadığı araştırılmalıdır. 4-İstem konusunda tanık dinlenmelidir. 5-Tüm bu araştırmalar sonucu hala kesin bir kanaat oluşmamış ise, tanıklar ve varsa tespit bilirkişileri de taşınmaz başında dinlenerek keşif yapılmalıdır. Açıklanan bu hususlar çerçevesinde inceleme ve araştırma sonucu, tapu ve nüfus bilgileri arasında bağlantı ve tutarlılık sağlandığında davanın kabulü yoluna gidilmelidir. Somut olayda da, davacı dava konusu taşınmazlardaki malik isminin düzeltilmesi isteminde bulunmuş, mahkemece yukarıda sözü edilen ilkeler uyarınca tapu kayıtları ve dayanakları incelenerek nüfus ve Cumhuriyet Savcılığı aracılığı ile gerekli araştırmalar yapılarak davanın kabulüne karar verilmiş, hükmü davalı temyiz etmiştir. Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı vekilinin aşağıdaki açıklanan neden dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. Davacı 97 parsel sayılı taşınmazda malik Mehmet oğlu Yusuf isminin "Tahir oğlu ölü Yusuf", 98 parselde de "ölü Yusuf" şeklinde yazılı olduğunu ileri sürerek, düzeltilmesini istemiştir. Bu parsellerin tapulama tutanakları incelendiğinde 12.6.1965 tarihinde yapılan tesbitte Yusuf oğlu Tahir'in 25 yılı aşkındır kullandığı, ancak 1965 yılında öldüğü karısının hamile olması nedeniyle mirasçılarının tam olarak tespit edilemediği gerekçesiyle Yusuf oğlu Tahir adına tespit yapılmıştır. Tapu kaydında da ölü Yusuf olarak geçmektedir. Mahkeme kaydı Mehmet oğlu Yusuf olarak düzeltmiştir. Tutanağın edinme sütunundan anlaşılacağı üzere taşınmaz Yusuf'a değil Yusuf oğlu Tahir'e aittir. Tapulama tespiti de Tahir adına yapılmıştır. Yusuf 1940 yılında ölmüştür ve mahkemece bu husus gözetilmeden isim düzeltme yolu ile Yusuf oğlu Tahir'e ait taşınmazın kaydında düzeltme yapılarak taşınmazın mülkiyetinin Tahir'in babası Mehmet oğlu Yusuf'a intikali sağlanmıştır. Karar bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, 13.12.2007 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.