Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1597 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16850 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.11.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, İcra ve İflas Kanununun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine dayalı olarak açılan ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, dava dilekçesinde ... Mahallesi 226 ada 22 parsel sayılı taşınmazın 5 no'lu bağımsız bölümünde satış suretiyle paydaşlığın giderilmesini istemiştir.Mahkemece, ... ili ... ilçesi ... M. 220 ada, 22 parsel, 5 no'lu bağımsız bölüm üzerindeki ortaklığın üzerindeki takyidatlarla birlikte umuma açık surette satış yoluyla giderilmesine, satış sonucu elde edilecek paranın tarafların hissesi nispetinde ödenmesine, (Davalı ... hissesi açısından satış sonucu elde edilecek bedelin davacı alacağı nispetinde davacıya ödenmesine, arta kalan bedelin davalı ...'a ödenmesine) karar verilmiştir.Hükmü bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.Borçlunun elbirliği halinde ortak olduğu taşınmazlarda, borçlu ortağın alacaklısı, icra mahkemesi hakiminden İİK'nın 121. maddesine göre alacağı yetki belgesine dayanarak borçlunun ortağı olduğu taşınmaz için ortaklığın giderilmesi davası açabilir. İcra mahkemesinden alınan yetkiye dayalı olarak açılan davalarda, kural olarak borçlu ortağın mülkiyet hakkının elbirliği mülkiyetine konu olması gerekir.Dosya içerisinde bulunan tapu kayıtlarından 226 ada 22 parsel sayılı taşınmazın dört katlı dört daireli bahçeli kargir apartman vasfı ile 1/4 ..., 1/4 ..., 1/4 ..., 1/4 ... adına kayıtlı iken 28.12.2012 tarihinde kat mülkiyetine çevrildiği, bağımsız bölümlerin oluştuğu ve 5 numaralı bağımsız bölümde borçlu davalı ...'ın 3/16 hisseye sahip olduğu anlaşılmıştır. 226 ada, 22 parsel, 5 no'lu bağımsız bölümde elbirliği mülkiyeti sona ererek tüm mirasçılar ayrı ayrı pay malikleri olup, borçlu davalının maliki olduğu payın haczi ve satışı mümkün hale geldiğinden davacının bu davayı açmakta hukuki yararı kalmamıştır.Bu nedenle mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 09.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.