MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 04.12.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, 244 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalıların 30.07.2013 tarihli resmi senet ile 1/4'er paylarının iptali ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalılardan ... davanın reddini savunmuş, diğer davalı ... oğlu ... davaya cevap vermemiştir. Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı ... temyiz etmiştir.7201 Tebligat Kanununda 6099 sayılı Kanun ile yapılan ve 19.01.2011 tarihinde yürürlüğe giren değişiklik uyarınca; "Tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. Şu kadar ki; kendisine tebliğ yapılacak şahsın müracaatı veya kabulü şartıyla her yerde tebligat yapılması caizdir. Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması halinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır." (m. 10)Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Aynı Kanunun 35. maddesi gereğince; “Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.” (m. 35/1)"Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." (m. 35/2)“Daha önce tebligat yapılmamış olsa bile, tüzel kişiler bakımından resmi kayıtlardaki adresleri esas alınır ve bu madde hükümleri uygulanır.” (m. 35/4)Somut olaya gelince; dava konusu taşınmazın paylı maliklerinden davalı ... oğlu ...'ya diğer davalı ...'nın oğlu olması nedeniyle ve davacı tarafından bildirilen ve diğer davalı ...'nın adresine çıkarılan tebligatın muhatabın yurt dışında olduğu şerhi ile tebliğ edilemeden iade edilmiştir. Adı geçenin aynı adresine çıkarılan tebligatta ise muhatabın yurt dışında olduğu belirtilmiştir. Gerçekten 30.07.2013 tarihli 2590 yevmiye numaralı resmi senette davalı ... oğlu ...'nın adresi "Fransa" olarak yazılmıştır. Adı geçenin nüfus kaydının temini ile dava dilekçesinin sağ ise öncelikle MERNİS (Yurtiçi ve Yurtdışı Adres Bilgisi) adresine 7201 sayılı Tebligat Kanununun 10 ve 21. maddeleri gereğince tebliği, ölü olduğunun anlaşılması halinde ise mirasçılarının davaya dahil edilmesi gerekir. Dava dilekçesi Duran oğlu Ahmet Yavuzatmayaca'ya usulüne uygun şekilde tebliğ edilmeden işin esasının incelenmesi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'nın temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin alınan temyiz harcının istek halinde temyiz edene iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.