Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 156 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 9327 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 26.11.2010 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, kal ve birleştirilen dava tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davanın kabulüne dair verilen 24.09.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı ve karşı davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, Bursa ili....i, 2727 ada, 10 parselde kayıtlı taşınmazı 13/11/1997 tarihinde arsa sıfatıyla satın aldığını,... Kadastro Müdürlüğü tarafından düzenlenen aplikasyon krokisinde 9 numaralı parsel üzerinde bulunan binanın 10 nolu parsele tecavüzü olduğunu ileri sürmüş, elatmanın önlenmesi ve binanın yıkılmasına karar verilmesini talep etmiştir. Birleştirilen davada ise davalılar, taşmanın imar uygulaması sonucu oluştuğunu, davacının 13/11/1997 tarihinde taşınmazını aldığını, satın aldığı kişinin 9 parselin üzerindeki binayı yapan yüklenici Kazım Seven olduğunu, davacı tarafından 10 parsel satın alındığında 9 parsel üzerindeki binanın yapılmış olduğunu, dolayısıyla davacının bu taşmayı bildiğini, 9 parselin 10 parsele tecavüzü tespit edildiği taktirde TMK'nun 725. Maddesi gereğince muhik bir bedel karşılığında 10 parselin mülkiyetinin davalılar adına tescilini istemişlerdirMahkemece asıl davanınnın reddine, birleştirilen temliken tescil davasının kabulüne karar verilmiştir../..2016/9327-2017/156 -2-Hükmü, davacı karşı davalı vekili temyiz etmiştir.Bir dava açıldıktan sonra da sahip olunan tasarruf yetkisi gereği dava konusu olan hak veya malın üçüncü kişilere devri mümkündür. Bu durumda bir dava şartı olan davayı takip yetkisi ortadan kalkmış olduğundan, davanın açıldığı haliyle devam etmesi düşünülemez.6100 sayılı HMK'nın 125/2. maddesine göre "Davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa devralmış kişi görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden devam eder."Mahkemece, dava konusunun üçüncü kişiye temliki re'sen dikkate alınacaktır. Ancak hakim, dava şartının ortadan kalkması nedeniyle davayı reddetmeyip davayı veya savunmayı değiştirme yasağının bir istisnası olan HMK'nın 125. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanmak üzere diğer tarafa önel verecektir. Somut olayda; dosya içerisindeki tapu kaydının incelenmesinde dava konusu 9 parsel sayılı taşınmazdaki bağımsız bölümlerinin bir kısım malikleri değişmiştir. Bu durumda mahkemece yukarıda açıklanan ilkeler doğrultusunda ve 6100 sayılı HMK'nın 125/2. maddesi uyarınca davacıya yeni malikleri usulüne uygun olarak davaya dahil ettirerek davaya onların huzuruyla kaldığı yerden devamına karar verilmesi gerekir. Taşınmazı devreden kişinin huzuruyla davanın görülüp sonuçlandırılması doğru değildir. Mahkemece, HMK 125. maddesi hükmü gereğince işlem yapılmak üzere kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma sebebine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.01.2017 gününde oybirliğiyle karar verildi.