MAHKEMESİ : Gaziosmanpaşa 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 21/03/2013NUMARASI : 2011/551-2013/360Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 15.07.2011 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 21.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı G.. Ş.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir. Mahkemece, ortaklığın satış yoluyla giderilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı G.. Ş.. vekili temyiz etmiştir. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davasını paydaşlardan (ortaklardan) biri veya bir kaçı diğer paydaşlara (ortaklara) karşı açar. HMK'nın 27. maddesi hükmü uyarınca, davanın tarafları, müdahiller ve yargılamanın diğer ilgilileri, kendi haklarıyla bağlı olarak hukuki dinlenilme hakkına sahiptirler. Bu itibarla, paydaşlardan veya ortaklardan birisinin ölmesi halinde alınacak mirasçılık belgesine göre mirasçılarının davaya katılmaları sağlandıktan sonra işin esasının incelenmesi gerekir. Somut olaya gelince; dava konusu ... parsel sayılı taşınmazın tapu kaydında E. kızı A.'nin 1/7, N. Ni. oğlu K.. K..'ın 6/7 oranında paylı malik oldukları anlaşılmaktadır. Dosyaya ibraz edilen Çatalca Sulh Hukuk Mahkemesi'nin 2010/509-533 K. sayılı veraset ilamı “E. kızı A.Ş.a" ait olup, tapu kaydı ile mirasçılık belgesi arasında çelişki bulunmaktadır. Mahkemece “E. kızı A.” ile davalıların murisi “E. kızı A. Ş.'un” aynı kişi olup olmadığı üzerinde durulmalı, tapu kaydındaki kimlik bilgilerinin nüfus kayıtlarına uygun olarak düzelttirilmesi, bu konuda gerekirse dava açmaları için davacılara yetki ve makul bir süre verilerek sonucuna göre bir hüküm kurulması gerekir. Mahkemece, belirtilen husus gözetilmeden eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.