Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1510 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 12200 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 23.10.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkına dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 17.03.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı vekili, 1234 parsel sayılı 2120 m2 miktarlı, elma bahçesi cinsli taşınmazda davacının 1/10 pay maliki olduğunu, davalının ise 1/2 payını 60.000,00 TL bedelle 28.03.2013 tarihli resmi senette 80.000,00 TL olarak gösterilmek suretiyle satın aldığını ileri sürerek bedelde muvazaa iddiası ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemiştir.Davalı vekili, resmi senette gösterilen 80.000,00 TL satış bedelinin gerçek değer olduğunu, 60.000,00 TL bedelin banka makbuzu ile geriye kalan 20.000,00 TL bedelin ise davacıya elden ödeme şeklinde teslim ettiğini beyanla davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, her iki tarafın ortak tanığı satışı ...'in beyanına ve banka makbuzuna dayanılarak davacının bedelde muvazaa iddiasına itibar edilmek suretiyle davanın kısmen kabulü ile depo edilen 63.600,00 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Davacı, önalım bedelinin tapuda gösterilen değerden az olduğunu ileri sürerek bedelde muvazaa iddiasında bulunması halinde bu iddiasını kanıtlamalıdır. Davacı satış sözleşmesinin tarafı olmadığından bedelde muvazaa iddiasını her türlü delille ispatlayabilir. Ancak keşif tek başına bedelde muvazaa iddiasını kanıtlamaya yeterli değildir. Somut olayda, 28.03.2013 tarihli satış ile dava konusu 1234 parsel sayılı 2120 m2 yüzölçümlü, elma bahçesi vasıflı taşınmazın 1/2 payı davalı ...'e 80.000,00 TL bedelle satılmıştır. Davacı, dava konusu payın gerçekte 60.000,00 TL'ye satıldığını, önalım hakkına engel olmak için bedelin muvazaalı olarak yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. ... ... İdaresinin cevabi yazısına ve keşif rapor ve krokisine göre taşınmazın "A" hafiyle sarı renkle gösterilen 1981,94 m2'lik kısmının imar planında ayrık nizam 2 katlı konut alanında kaldığı belirtilmiştir. Ziraat yüksek mühendisi bilirkişi 02.12.2014 günlü raporda dava konusu 1/2 payın satış tarihinde 104.051,85 TL değerinde olduğunu saptamıştır. Keşif sırasında dinlenen tanıkların davalılar ile pay satışı yapan paydaşın bedel ödeme işlemi sırasında yanında olan ve görgüye dayanan bir anlatımları bulunmamaktadır. Tanık ...'in beyanına resmi aktin tarafı ve davacının da amcası olması nedeniyle itibar edilemeyeceği açıktır.O halde davacının bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayabildiğini söyleyebilme olanağı bulunmamaktadır.Mahkemece, bedelde muvazaa iddiası ispatlanamadığından dava konusu payın tapuda gösterilen satış bedeli olan 80.000,00 TL olan satış bedeli ile ödenmesi zorunlu harç ve masrafın toplamından oluşan önalım bedelinin TMK'nın 734. maddesi uyarınca hükümden önce belirlenecek uygun bir zaman içinde depo edilmesi için süre verilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 08.02.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.