Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1510 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 14093 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Şile Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 06/03/2013NUMARASI : 2012/145-2013/97Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.05.2012 gününde verilen dilekçe ile intifa hakkına elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; dava dilekçesinin görev yönünden reddine dair verilen 06.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi taraf vekillerince istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, intifa hakkı sahibi olduğu .. ada.. parsel sayılı taşınmazda bu hakkını davalı ile yaptığı akaryakıt bayiliği aracılığı ile kullandığını, davalının bayilik sözleşmesine aykırı davranarak başka bir akaryakıt şirketi ile anlaşma yaptığını ileri sürerek intifa hakkına elatmanın önlenmesini ve taşınmazın teslimini istemiştir.Davalı, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, fikri ve sınai haklar mahkemesinin görevli olduğu gerekçesi ile dava dilekçesinin görev yönünden reddine karar verilmiştir.Karar, taraflarca temyiz edilmiştir.01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı HMK’nın 2. maddesi gereğince, bu kanunda ve diğer kanunlarda aksine düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemelerinin görevli mahkeme olduğu, dava konusunun değer ve miktarına bakılmaksızın malvarlığı haklarına ve şahıs varlığına ilişkin davalarda aksine bir düzenleme bulunmadıkça asliye hukuk mahkemeleri görevlidir.İntifa hakkı; başkasına ait bir eşya, hak veya mal varlığı üzerinde belirli bir kişiye tam olarak yararlanma olanağını sağlayan bir irtifak türüdür.Kuşkusuz intifa hakkı sahibinin eşya üzerinde oluşan saldırının kaldırılmasını istemesi olanaklıdır. Bu isteği ise intifa hakkı sahibinin hakkı üzerinde muaraza çıkartan yana dava açılarak yöneltmesi gerekir. Başka bir deyişle, davadaki hasım, intifa hakkı sahibini o eşyadan tam yararlanma hakkını engelleyen kişidir.Somut olayda, davacı intifa hakkı sahibi olduğu taşınmaza davalı tarafından haksız olarak elatıldığını ileri sürerek bu elatmanın giderilmesini istemiştir. Dava, fikri ve sınai hakkına ilişkin olmayıp malvarlığına ilişkin olduğundan asliye hukuk mahkemesi görevlidir.Mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yanılgılı değerlendirme sonucu görevsizlik kararı verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz itirazlarının yukarıda açıklanan nedenlerle kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 06.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.