Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1476 - Karar Yıl 2016 / Esas No : 16154 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 20.06.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkından kaynaklanan tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 20.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı, 148 parsel sayılı taşınmazda 1/5 oranda paylı malik olduğunu, daha önce paydaş olan ... ile ...'ün 1/5 hisselerini 30.11.2012 tarihinde satış yoluyla davalıya devrettiğini, kendisine herhangi bir bildirim yapılmadığını, önalım hakkı nedeniyle davalıya devredilen hisselerin tapu kaydının iptaline ve kendi adına tesciline karar verilmesini istemiştir.Davalı ise satıcılar ... ve ...'in baba bir kardeşi olduğunu, babalarının sağlığında dava konusu taşınmazın erkek çocuklarına tapuda satış gibi gösterilip gerçekte bağışlandığını, dava konusu payları aslen kendisine intikal etmesi gerektiğini düşünerek miras güdüsüyle satın aldığını belirterek davanın reddini talep etmiştir.Paylı mülkiyet halindeki bir taşınmazın paydaşı payını karı-kocaya, evlada veyahut akrabaya temlik ederse şeklen satış olarak gösterilen bu aktin gerçekte satış olmayıp miras hakkına bağlı veya hibe gibi maksada yönelik işlem olduğu iddia ve ispat edilirse önalım hakkı ileri sürülemez. (27.03.1957 tarihli, 12/2 sayılı Y.İ.B.K.)Somut olaya gelince mahkemece davalı ... 'ın davacının kardeşi muris ...'ün kızı olduğu ancak paylı mülkiyete tabi taşınmaz yönünden üçüncü kişi olduğu belirtilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Yukarıda açıklandığı şekilde davaya konu olayda paylı malik olan dava dışı ... ve ... tarafından kardeşleri olan davalı ...'a yapılan pay satışları ortak murisleri olan babaları ...'ten gelen miras payının davalı kardeşlerine intikali amacıyla yapılmış olup gerçek bir satış niteliği taşımadığından bu satış işlemine karşı önalım hakkı ileri sürülemez.Bu itibarla mahkemece davanın reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması uygun görülmemiş, bu sebeple karar BOZULMASI gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 04.02.2016 gününde oybirliğiyle karar verildi.