Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1474 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 15328 - Esas Yıl 2013





MAHKEMESİ : Bakırköy 2. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 11/10/2012NUMARASI : 2009/1006-2012/762Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.07.2009 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.10.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı N.. K.. vekili ve davalı M.. U.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_K A R A R_Dava, ortaklığının giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece satış suretiyle ortaklığın giderilmesine karar verilmiş, hüküm davalı N.. K.. vekili ve davalı M.. U.. tarafından temyiz edilmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları paylı ve elbirliği mülkiyeti hükümlerine tabi mallarda paydaşlar veya ortaklar arasındaki hukuki ilişkiyi sona erdiren, birlikte mülkiyetten ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Mahkemece paydaşlığın (ortaklığın) satış suretiyle giderilmesine karar verilmesi halinde satışın nasıl yapılacağının ve satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının karar yerinde gösterilmesi gerekir. Satış bedelinin, satışına karar verilen taşınmaz paylı mülkiyet hükümlerine konu ise paydaşların tapudaki payları oranında, elbirliği halinde mülkiyet hükümlerine tabi olması halinde mirasçılık belgesindeki payları oranında hem paylı, hem de elbirliği mülkiyet halinin bir arada bulunması halinde ise tapudaki ve mirasçılık belgesindeki paylar nazara alınarak yine taşınmaz üzerinde muhdesat var ise oran kurulup kurulmayacağı incelenerek dağıtılmasına karar verilmesi gerekir. Somut olayda; dava konusu edilen ve satışına karar verilen taşınmazın satış bedelinin ne şekilde dağıtılacağının hükümde gösterilmesi gerekirken, bu hususun gözardı edilmesi doğru değildir.Diğer taraftan yargılama gideri ve vekalet ücretinin payları oranında taraflara dağıtılmasına karar verilmesi gerekirken davalılardan tahsiline karar verilmesi ve taşınmazın satış bedeli üzerinden alınacak harcın kimlerden hangi oranda alınacağının hüküm sonucunda gösterilmemesi de doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile 6100 sayılı HMK'ya 6217 sayılı Kanunla eklenen geçici 3. madde hükmü gözetilerek HUMK'nun 428. maddesi uyarınca hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin alınan temyiz harcının temyiz edenlere iadesine, 05.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.