Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14614 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 13620 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 26.10.2010 gününde verilen dilekçe ile komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 11.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, komşuluk hukukuna aykırı davranışın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davalılar, davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece, davanın kabulü ile davalıya ait 125 ada 199 parsel sayılı taşınmazda bulunan ağaçların kesilmesi suretiyle müdahalenin men'ine karar verilmiştir.Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Medeni Kanunun 683. maddesi “Bir şeye malik olan kimse, hukuk düzeninin sınırları içerisinde o şey üzerinde dilediği gibi kullanma, yararlanma ve tasarrufta bulunma yetkisine sahiptir.” hükmü ile malikin mülkiyet hakkının yasal sınırlar içinde kullanabileceğini düzenlemiştir. Anılan Kanunun taşınmaz mülkiyet hakkının kısıtlamalarını düzenleyen “Komşu hakkı” bölümünde yer alan 740. maddesi, başkasının mülküne geçip zarar veren dal ve köklerin, zarar gören mülk sahibi tarafından kesilebileceği hükmünü içermektedir. Bu madde ile de mülkiyetin aşkın kullanımına kısıtlama getirilmiştir. Mülk sahibi bu hakkını kendisi kullanabileceği gibi bu zararın mahkeme aracılığıyla da giderilmesini isteyebilir. Somut olayda davacılar, davalıya ait 125 ada 199 parsel sayılı taşınmazın sınırına dikilen ağaçların köklerinin ve dallarının kendilerine ait 125 ada 58 parsel sayılı taşınmaza zarar verdiğini ileri sürerek, ağaçların sökülmesi suretiyle komşuluk hukukuna aykırılığın giderilmesini istemişlerdir. Davanın kabulüne karar verilmiş ise de mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya yeterli değildir. 02.04.2012 tarihli bilirkişi ek raporunda dava konusu ağaçların müşterek sınıra uzaklığı, tüm ağaçların dallarının gölge yapıp yapmadığı ve ağaçların davacı taşınmazına taşkın olup olmadığı tespit edilmemiştir.Mahkemece, mahallinde keşif yapılarak daha önceki bilirkişi raporunda eksik bırakılan bu hususlar bilirkişilere tespit ettirilmeli, dava konusu tüm ağaçların dalları ve kökleriyle davacı taşınmazına zarar verip vermediği, komşuluk hukuku kuralları çerçevesinde tahammül sınırlarını aşıp aşmadığı belirlendikten sonra; öncelikle budanmaları veya dalların seyretilmesi suretiyle komşuluk hukukuna aykırılığı giderilmesi, ağaçların kökten kesilmesinin en son çözüm yolu olduğu hususu göz önünde bulundurularak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekir.Eksik inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle davalının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, istek halinde peşin yatırılan temyiz harcının yatırana iadesine, 20.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.