MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 05.05.2010 gününde verilen dilekçe ile ... iptali ve tescil olmaz ise rayic bedelin tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; mahkemenin görevsizliğine dair verilen 08.06.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, davalı yükleniciden kazanılan kişisel hakka dayalı mülkiyet aktarımı ve tazminat istemlerine ilişkindir. Davalılar, davanın reddini savunmuş, mahkemece davacının yaptığı işe karşılık bağımsız bölümün satışı vaad edildiğinden tüketici mahkemesinin görevli olmadığı gerekçesiyle davanın görev yönünden reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. 4822 sayılı Kanununla değişik 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 3.maddesi ( c) bendi ile konut ve tatil amaçlı taşınmaz mallar da Tüketicinin Korunması Kanunun kapsamına alınmıştır. Dava konusu taşınmaz “konut” niteliğindedir. Anılan yasanın (e) bendindeki tanıma göre tüketici; bir mal veya hizmeti ticari veya mesleki olmayan amaçlarla edinen, kullanan veya yararlanan gerçek veya tüzel kişiyi, (f) bendindeki tanıma göre de satıcı; kamu tüzel kişileri dahil olmak üzere ticari veya mesleki faaliyetler kapsamındaki tüketiciye mal sunan gerçek veya tüzel kişileri ifade eder. 4077 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanununun 23.maddesi hükmüne göre de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir. Somut olayda da; 03.08.2007 tarihli arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yüklenici sıfatıyla davacı ve dava dışı arsa sahipleri arasında yapılmış ise de davacı daha sonra bu sözleşmeden kaynaklanan hak ve alacaklarını davalılardan ...'e devretmiş ve aynı tarihte düzenlenen satış vaadi sözleşmesiyle, inşaat sözleşmesinde müteahide verilmesi kararlaştırılan 2 no'lu bağımsız bölümü temlik almıştır. Davacı bu temlike dayanarak ... iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması gerekirken görev yönünden reddine karar verilmesi doğru değildir.Kararın bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatırana iadesine, 12.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.