MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalılar aleyhine 05.11.2007 gününde verilen dilekçe ile geçit hakkı istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 14.03.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılardan ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, Türk Medeni Kanununun 747. maddesi gereğince geçit hakkı kurulması isteğine ilişkindir. Davalılar, cevap vermemişlerdir.Mahkemece, davanın kabulü ile davacıya ait 2063 parsel sayılı taşınmaz yararına bir kısım davalılara ait 2062 ve 2064 parsel sayılı taşınmazlarda geçit hakkı kurulmasına karar verilmiştir. Hükmü, 2062 parsel sayılı taşınmaz maliklerinden davalı ... temyiz etmiştir. Ülkemizde arazi düzenlenmesinin sağlıklı bir yapıya kavuşmamış olması ve her taşınmazın yol ihtiyacına cevap verilmemesi geçit davalarının nedenidir. Geçit hakkı verilmesiyle genel yola bağlantısı olmayan veya yolu bulunsa bile bu yol ile ihtiyacı karşılanamayan taşınmazın genel yolla kesintisiz bağlantısı sağlanır. Uygulama ve doktrinde genellikle bunlardan ilkine “mutlak geçit ihtiyacı” veya “geçit yoksunluğu”, ikincisine de “nispi geçit ihtiyacı” ya da “geçit yetersizliği” denilmektedir. Türk Medeni Kanununun 747/2. maddesi gereğince geçit isteği, önceki mülkiyet ve yol durumuna göre en uygun komşuya, bu şekilde ihtiyacın karşılanmaması halinde geçit tesisinden en az zarar görecek olana yöneltilmelidir. Zira geçit hakkı taşınmaz mülkiyetini sınırlayan bir irtifak hakkı olmakla birlikte, özünü komşuluk hukukundan alır. Bunun doğal sonucu olarak yol saptanırken komşuluk hukuku ilkeleri gözetilmelidir. Geçit gereksiniminin nedeni, taşınmazın niteliği ile bu gereksinimin nasıl ve hangi araçlarla karşılanacağı davacının sübjektif arzularına göre değil, objektif esaslara uygun olarak belirlenmeli, taşınmaz mülkiyetinin sınırlandırılması konusunda genel bir ilke olan fedakârlığın denkleştirilmesi prensibi dikkatten kaçırılmamalıdır. Mahkemece yapılan araştırma ve incelemeler hüküm kurmaya elverişli değildir. Geçit davalarında uygulanan fedakârlığın denkleştirilmesi ilkesi gereğince yüzölçümü daha büyük olan parsellerden geçit kurulması gerekir. Aleyhine geçit kurulan 2062 parselin doğusundaki 2073 sayılı parselin yüzölçümü bu parsele göre çok daha büyük olduğu dosya içerisindeki pafta suretlerinden açıkça anlaşılmaktadır. 2062 ve 2064 sayılı parsellerden geçilerek 2073 parselin ... asfaltına ulaşacak şekilde geçit kurulup kurulamayacağı araştırılarak sonucuna göre bir karar verilmelidir. Diğer taraftan, mahkemece hükme esas alınan bilirkişi raporunda kurulacak geçidin.... Karayoluna bağlandığı görülmüştür. 6001 sayılı ... Genel Müdürlüğünün Teşkilat ve Görevleri Hakkındaki Kanununun “Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantı, şehir geçişleri ve yerleşim” başlıklı 17 maddesine göre;Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bağlantılar Genel Müdürlüğün uygun gördüğü yerlerde ve şekillerde yapılır. Erişme kontrolü uygulanan karayolu çevresinin bu bağlantı noktalarına ulaşımı, toplayıcı yollarla veya bağlantı noktasına ulaşan diğer yollar vasıtasıyla sağlanır. Erişme kontrolü uygulanan karayollarına bitişik taşınmaz sahipleri ile kiracıları veya kullananların arazilerinden erişme kontrolü uygulanan karayoluna doğrudan giriş ve çıkış hakları yoktur. Erişme kontrolü uygulanan karayolunun şehir geçişlerinde karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin düzenlenmesi, Genel Müdürlüğün teklifi üzerine, Bakanlık ve ilgili belediye tarafından müştereken kararlaştırılır. İşletme hakkı verilen veya devredilen erişme kontrolü uygulanan karayollarında, şehir geçiş güzergâhının veya karayolunun şehir ile bağlantı ve ilişkilerinin değiştirilmesinde işletici şirketin görüşü alınır. Bu bakımdan yukarıda değinilen yasa hükmü doğrultusunda, mahkemece kurulan geçit yeri paftasına işaretlenerek ... Genel Müdürlüğüne gönderilmeli, çıkışın karayolu bağlantısı nedeniyle gerek ilgili mevzuat ve gerekse can güvenliği açısından tehlike oluşturup, oluşturmadığı veya davacının katlanabileceği boyuttaki harcama ile varsa sakıncalarının giderilip giderilemeyeceği ve bunun için ne yapılması gerektiği sorulmalı, karayoluna çıkış engeli bulunduğu saptanırsa ve bunun giderilme olanağı da yok ise diğer alternatifler üzerinde durulmalı, bu da mümkün değilse davanın reddedilmesi gerekir. Kabule göre de, aleyhine geçit kurulan 2062 parselin maliklerine ödenmesi gereken geçit bedelinin 2064 sayılı parsel maliklerine, aynı şekilde 2064 sayılı parselin maliklerine ödenmesi gereken geçit bedelinin de 2062 parsel maliklerine ödenmesi doğru değildir. Mahkemece eksik araştırma ve inceleme ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı ...'in temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcın istek halinde yatırana iadesine, 11.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.