Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14274 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12899 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.02.2011 gününde verilen dilekçe ile ... iptali tescil olmazsa tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.02.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, 17.08.2010 tarihli satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil, ikinci kademedeki istek ise satış vaadine konu bağımsız bölüm için davalıya ödenen 50.000 TL’nin tahsili istemleriyle açılmıştır. Davalı, davacı ile akti bir ilişkileri olmadığını, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince dava dışı yüklenicinin edimini yerine getirmediğini, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava dışı yüklenicinin payına düşen bağımsız bölümü gayrimenkul satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satmayı vaat ettiği ancak yüklenici eser sözleşmesi uyarınca kendisine düşen edimini yerine getirmediğinden davacının dava konusu bağımsız bölümü davalı arsa sahibinden talep etmeye hakkı bulunmadığı, davacı ile davalı arsa sahibi arasında düzenlendiği söylenen gayrimenkul satış vaadi sözleşmesinin aslında dava dışı yüklenici ile davacı arasında yükleniciye kalması kararla??tırılan bağımsız bölümlerin satışı niteliğinde olup bu sözleşmeye istinaden davacının ödediği satış bedelini sözleşmenin akidi olan dava dışı yükleniciden talep edebileceği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı ... iptali ve tescil istemine ilişkindir. Satış vaadi sözleşmesinin tarafı arsa sahibi davalı olup davacı ile yüklenici arasında arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesine dayanan temlik sözleşmesi yapılmamıştır. Davacı ile davalı arasında resmi şekilde düzenlenen geçerli bir sözleşme mevcuttur. Davanın dayanağı 17.8.2010 tarihli sözleşme metni incelendiğinde, kayıt malikinin davacıya 147 ada 8 parsel sayılı taşınmazda 6/84 arsa paylı 2. Kat 6 numaralı bağımsız bölümü satmayı amaçladığı, tarafların iradelerinin karşılıklı olarak bu yönde birleştiği açıkça görülmektedir. Ayrıca yine sözleşme içeriğinden davacının edimini yerine getirdiği de anlaşılmaktadır.Hal böyle olunca, davanın kabulüne karar verilmesi gerekirken yazılı gerekçeyle reddi doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 10.12.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.