Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 14231 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 12551 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 09.08.2011 gününde verilen dilekçe ile haciz şerhinin kaldırılması ve muazaranın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın aktif husumet yokluğu nedeniyle reddine dair verilen 05.07.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, haciz şerhinin kaldırılması ve muarazanın önlenmesi istemine ilişkindir.Davalı ... vekili, alacak ilişkisinin gerçek olduğunu, icra takip dosyasında taraf olmayan müvekkiline husumet yöneltilemeyeceğini, muvazaa iddiasının yazılı delille kanıtlanması gerektiğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., alacağın borç para verilmesinden kaynaklandığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusunu devreden malikin aktif dava ehliyeti kalmadığı, devralan malik tarafından da verilen süre içinde vekaletname ibraz edilmediği gerekçesiyle aktif husumet yokluğundan davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava açıldıktan sonra müddeabihin ahara temliki halinde yapılması gereken işlemler 1086 Sayılı Hukuk Usulü Muhakemeleri Kanununun 186. maddesinde düzenlenmiş olup 01.10.2011 tarihinde yürürlüğe giren 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanununun 125. maddesinde de “dava konusunun devri” başlığıyla yapılacak işlemlere yer verilmiştir. Özellikle HMK'nun 125/2. maddesinde “davanın açılmasından sonra, dava konusu davacı tarafından devredilecek olursa, devralmış olan kişi, görülmekte olan davada davacı yerine geçer ve dava kaldığı yerden itibaren devam eder” şeklinde düzenleme getirilmiştir.Öte yandan, 6100 Sayılı HMK'nun 150.maddesinin 1 ve 2. bentleri gereğince usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflar, duruşmaya gelmedikleri veya gelip de davayı takip etmeyeceklerini bildirdikleri takdirde dosyanın işlemden kaldırılmasına karar verilir. Usulüne uygun şekilde davet edilmiş olan taraflardan biri duruşmaya gelir, diğeri gelmezse, gelen tarafın talebi üzerine, yargılamaya gelmeyen tarafın yokluğunda devam edilir veya dosya işlemden kaldırılır. Yukarıda yapılan açıklamaların ışığında somut olaya gelince; dava konusu edilen 1 sayılı parselde paydaş olan davacı ... dava açıldıktan sonra 19.01.2012 tarihinde payını dava dışı ...'e devretmiştir. ... tarafından mahkemece tanınan süre içinde vekaletname verilen vekil aracılığıyla davacının yerine geçerek davaya kaldığı yerden devam etmesinde bir usulsüzlük bulunmamaktadır. Ancak vekil tayin ettiği Av.... vekaletnamesini dosyaya ibraz etmesine karşın mazeret bildirmek suretiyle takip eden son oturma katılmamış, mahkemece, mazeretinin reddine karar verilmiştir. Bu durumda mahkemece, HMK'nun 150. maddesi gereğince, gelen tarafın talebine göre davanın yokluğunda devam edilmesi ya da dosyanın işlemden kaldırılması gerekirken yazılı şekilde müddeabihi devreden davacının aktif dava ehliyeti kalmadığından reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu sebeple bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 13.12.2012 gününde oybirliğiyle karar verildi.