MAHKEMESİ : Alanya 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/03/2012NUMARASI : 2011/7-2012/352Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 06.01.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve yol olarak terkin istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne kısmen reddine dair verilen 22.03.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili ile davalı H.. Ş.. ile davalı H.. H.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, .. ada .. parsel sayılı taşınmazının bitişiğindeki kadim yolun kadastro tespiti sırasında davalıya ait ..ada ..parsel sayılı taşınmaza katılmak suretiyle tescil edildiğini ileri sürerek, bu kısmın tapu kaydının iptali ile yol olarak terkinini, ayrıca kendisine ait .. ada .. parsel sayılı taşınmazı içerisinde kalması gereken bir kısım yerin ise kadastro tespitlerinde yol olarak bırakıldığını, bu yerin taşınmazına katılması suretiyle adına tescilini istemiştir.Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, .. ada .. parsel sayılı taşınmazda bilirkişi rapor ve krokisinde (A) harfi ile gösterilen 47,06 m2 kısmın davalı H.. Ş.. adına olan tapu kaydının iptali ile bu kısmın yol olarak terkini ile haritasında gösterilmesine, kadastro çalışmaları sırasında yol olarak gösterilen 74,53 m2 kısmın davacı adına tescili isteminin ise ispat edilemediğinden reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ile davalılar H.. Ş.. vekili ve H.. H.. vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya toplanan delilere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin ve H.. H.. vekilinin tüm temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davalı H.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarına gelince; 3402 sayılı Kadastro Kanununun 16/B maddesi hükmü uyarınca yol, meydan, köprü gibi orta malları tapuya bağlanmaz, haritasında gösterilmekle yetinilir.Mahkemece, bilirkişi raporunda (A) ile işaretli 47,06 m2 lik kısmın kadim yol olduğu gerekçesi ile yol olarak terkinine karar verilmiş ise de yapılan araştırma ve soruşturma hüküm kurmaya yeterli değildir.Özellikle; tanıkların çekişmeli yerin taşınmazlar bir bütün iken mirasçıların taksimi neticesi yol olarak birakıldığını beyan etmiş oldukları da gözönünde bulundurularak, bu yerin yol olup olmadığının saptanabilmesi için öncelikle dava konusu taşınmazı çevreleyen tüm taşınmazların kadastro tutanak ve dayanakları ile dava konusu taşınmazın bulunduğu yeri gösterir kadastro tarihinden önce çekilmiş hava fotoğrafları getirtilmeli, usulünce seçilecek mahalli bilirkişi ve fen bilirkişileri aracılığı ile mahallinde yeniden keşif yapılarak çevre taşınmazların dayanak kayıtları mahalli bilirkişilerden sorulmak suretiyle uygulanmalı, bu kayıtların dava konusu yeri ne olarak okuduğu belirlenmeli, ayrıca hava fotoğrafları zemine uygulanarak çekişmeli yerin evveliyatının yol olup olmadığı kesin olarak saptanmalı, teknik bilirkişilerden bu hususta denetime elverişle rapor alınmalı, böylelikle hasıl olacak sonuca göre bir karar verilmelidir.Açıklanan bu hususlar üzerinde durulmadan eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda 1. bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin ve davalı H.. H.. vekilinin temyiz istemlerinin reddine, 2. bentte açıklanan nedenlerle davalı H.. Ş.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde davalı H.. Ş..' e iadesine, 04.02.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.