Davacı tarafından, davalılar aleyhine 21.9.2004 gününde verilen dilekçe ile tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 22.9.2005 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Tapu Sicil Müdürlüğü vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:Dava, tapuda yüzölçümü düzeltilmesi istemiyle açılmıştır.Mahkemece dava kabul edilmiş, hükmü davalılardan Hazine temyiz etmiştir.5520 sayılı yasayla değişik Tapu Kanununun 31.maddesi uyarınca tapu kaydında yüzölçümü miktarının düzeltilebilmesi bir taşınmaz malın gerçek yüzölçümünün Tapu sicilindekinden daha az veya fazla olması, gerçeğin tapu sicilinde yazılı yüzölçümü ile örtüşmemesi, dava konusu taşınmazın sınırdaki taşınmazlarla da bir çekişmesinin bulunmaması halinde olanaklıdır. Somut olayda ise, dava konusu 3912 parsel sayılı taşınmaz çapa bağlıdır. Böylesine çapa bağlanmış taşınmaz malların yüzölçümü çap kaydının uygulanması ile belirlenir. Ancak, taşınmazın kadastro tespiti sırasında ölçü, tersimat ve hesaplamalardan doğan fenni hatalar ve bundan kaynaklanan yüzölçümü hatası varsa bunun düzeltmesi 3402 sayılı Kadastro Kanununun 41.maddesine göre ilgilinin müracaatı veya Kadastro Müdürlüğünce resen yapılır. Bu düzeltme sonucu açılacak davaların görülme yeri de Sulh Mahkemeleridir. Olayda davacı kaydın yüzölçümündeki farklılığın kadastroca çapı oluşturulan taşınmazdaki fenni hatadan kaynaklandığını ileri sürdüğüne göre kaydın yüzölçümünün Tapu Kanununun 31.maddesi doğrultusunda düzeltme olanağı yoktur. Davanın açıklanan bu nedenle reddi gerekir. İstem yazılı olduğu şekilde hüküm altına alındığından karar bozulmalıdır.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz olunan kararın BOZULMASINA, 23.11.2006 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.