MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.02.2011 gününde verilen dilekçe ile taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne dair verilen 18.04.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, taşınmaz satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davalı, davaya cevap vermemiş, duruşmalara katılmamıştır.Mahkemece, davanın kısmen kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Davalı ...'a duruşma gününü bildirir davetiye tebliğ edilmeden yargılamaya devam edilerek hüküm kurulduğu anlaşılmıştır. 1086 sayılı HUMK’nın 73 ve 6100 sayılı HMK’nın 27. maddesi hükümleri uyarınca, davanın taraflarının usulüne uygun biçimde duruşmaya çağrılması gereklidir. Kendisine açıklamalı davetiye tebliğ edilmeyen tarafın yokluğunda hukuki dinlenilme hakkı elinden alınarak yargılamaya devam edilmiş ve hüküm kurulmuştur.Mahkemece, dava dilekçesinin davalıya usulüne uygun olarak tebliği sağlandıktan sonra savunması alınarak ve delilleri toplanıp değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yokluğunda yargılama yapılarak davanın esastan sonuçlandırılması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle usul ve yasaya aykırı hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 23.11.2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.