Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 1297 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 8714 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.09.2005 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 03.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili ve davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDavacı, maliki olduğu 584 sayılı kadastro parselinin imar uygulamasına tabi tutularak 7569 ada 1 sayılı imar parselinin kendisi adına, 7569 ada 2 ve 3sayılı imar parsellerinin de davalılar adına paylı olarak tescil edildiğini, imar işleminin idari yargı yerince iptal edildiğini belirterek, 584 sayılı kadastro parselinin ihyası isteğinde bulunmuştur. Davalılar, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, imar uygulamasına tabi tutulan parsellerin imar uygulaması sonucu paylı mülkiyet şeklinde pek çok sayıda kişi adına kayıtlı olması nedeniyle yüzlerce parselin oluşturulduğu, kadastral parselin eski hale iadesi halinde yüzlerce parsel ve malikin olumsuz etkileneceği, sorunun ancak belediyece yapılacak imar uygulaması ile veya oluşan zararın tazmin yolu ile giderilebileceği, verilecek kadastral parselin eski haline iadesi kararının fiilen uygulanma imkanı da mevcut olmadığı gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü,davacı vekili ve davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı Hazine vekilinin temyiz istemleri yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Davacının temyizine gelince;Dava, kadastral parselin ihyası isteğine ilişkindir.Tapu sicilinin dayanağını teşkil eden idari işlemin idari yargı yerinde iptal edilmesi sonucu sicilin yolsuz tescil durumuna düşeceği açık olup kadastral parselin mülkiyet ve geometrik yönden ihyasına karar verilmesi gerekir.Davacı, kadastral parselin ihyasını istemekle, imar uygulaması ile oluşan imar parsellerinin tapu kayıtlarının iptali ile eski hale getirilmesini amaçlamakta olup bu durumda kadastral parselin kısmen ihyası mümkün olmayacağından ihyası istenen kadastral parselin çapı sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının tespiti ile koşulları oluşmuş ise tapu kayıtlarının iptali yönünde karar vermek gerekir. Diğer taraftan tapu iptal ve tescil davalarının kayıt malikleri aleyhine açılacağı da tartışmasızdır. Somut olayda, mahkemece yaptırılan bilirkişi incelemesi ile iptal edilen imar uygulaması ile 584 sayılı kadastro parselinin sınırları üzerinde imar yolu, park ve 7569 ada 2, 3, 6, 8, 9, 10 sayılı imar parsellerinin tesis edildiği belirlenmiş olup husumet sadece 7569 ada 2 ve 3 no'lu imar parsellerinin kayıt maliklerine yöneltilmiş, ihyası istenen parselin tedavüllü olan diğer imar parsellerinin kayıt maliklerine davada husumet yöneltilmemiştir.Bu durumda mahkemece, öncelikle ihyası istenen kadastral parselin çapı sınırları içerisinde kalan imar parsellerinin tamamının maliklerinin davada yer almalarının sağlanması gerekirken belirtilen hususlar gözetilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenle davalı Hazine vekilinin temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 09.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.