MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 21.04.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 30.01.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştirPaydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları iki taraflı, taraflar için benzer sonuçlar doğuran davalardır. Bu davalarda davalı da davacı gibi aynı haklara sahiptir. Bu nedenle davacının paydaşlığın satış suretiyle giderilmesini istemesi davalıların aynen paylaşma istemesine engel teşkil etmez.Davacı ...'un dava konusu taşınmazdaki payını 06/11/2013 tarihinde ticaret şirketlerine ayni sermaye konulması amacıyla tapudan devrettiği, ayrıca dava tarihinde davalı olarak gösterilen bir kısım maliklerin de paylarını devrettikleri, bunların yanında davalılardan ...'ın da ölü olduğu, mirasçılarının davaya dahil edilmediği anlaşılmaktadır.Bu durumda mahkemece, pay satışları da gözönüne alınarak dava konusunun devrine ilişkin HMK'nın 125. maddesi hükmü doğrultusunda işlem yapılarak taraf teşkili sağlandıktan sonra davanın esası hakkında bir karar verilmesi gerekirken bu husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 06.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.