Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12269 - Karar Yıl 2012 / Esas No : 11600 - Esas Yıl 2012





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 09.03.2011 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 24.05.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A RDava, tapu tahsis belgesine dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Davalı ..., davanın reddini savunmuştur.Mahkemece kısa karar ile davanın kabulüne, 2890 ada 2 parsel sayılı taşınmazda ... ...sine ait 102/1946 paydan 61/1946 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline kalan payın ... ...si üzerinde bırakılmasına karar verilmiş, gerekçeli kararda ise taşınmazda ... ...sine ait 102/1946 payın iptali ile davacı adına tapuya kayıt ve tesciline, kalan payın ... ...si üzerinde bırakılmasına hükmedilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir. Somut olayda, tefhim olunan kısa karar ile gerekçeli kararın farklı olduğu görülmüştür.6100 sayılı HMK’nun “Hüküm, hükmün verilmesi ve tefhimi” başlıklı 294. maddesinde açıklandığı üzere; “Mahkeme, usule veya esasa ilişkin bir nihai kararla davayı sona erdirir. Yargılama sonunda uyuşmazlığın esası hakkında verilen nihai karar, hükümdür.Hüküm, yargılamanın sona erdiği duruşmada verilir ve tefhim olunur.” Aynı yasanın  “Hükmün kapsamı” başlıklı 297. maddesi gereğince;“Hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.”ve, “Hükmün yazılması” başlıklı 298. maddesi gereğince de; “Gerekçeli karar, tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olamaz.” Temyiz edilen gerekçeli kararın tefhim edilen hüküm sonucuna aykırı olduğu görülmüştür. 10.4.1992 tarihli ve 1991/7-1992/4 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Büyük Genel Kurulu Kararında, kısa kararla gerekçeli kararın çelişkili bulunmasının bozma nedeni oluşturacağı, bozmadan sonra mahkemenin önceki kısa kararla bağlı olmaksızın çelişkiyi kaldırmak kaydı ile vicdani kanaatine göre karar verebileceği öngörülmüştür. Bu itibarla gerekçeli karar ile hüküm sonucunun çelişkili olması nedeniyle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz isteminin kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozmanın niteliğine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 30/10/2012 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.