Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 12197 - Karar Yıl 2010 / Esas No : 11131 - Esas Yıl 2010





Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 19.02.2010 gününde verilen dilekçe ile yola elatmanın önlenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 29.06.2010 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: K A R A R Davacı, taşınmazlarına geçmek için kullandığı kadim yola davalının elatmasının önlenmesini istemiştir. Davalı davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın geçit istemine ilişkin olduğu, davacı taşınmazı çevresindeki tüm parsellere dava açılmadığından davanın sıfat yokluğu nedeni ile reddi gerektiği belirtilerek davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı temyiz etmiştir. HUMK'nun 76.maddesi gereğince bir davada olayları izah taraflara, hukuki tavsif mahkemeye aittir. Bu nedenle dava dilekçesinde açıklanan hususlar gözetildiğinde dava niteliği itibarıyla kadim yola müdahalenin önlenmesi isteğine ilişkindir. Mahkemenin davacının istemini belirlemede yanılgıya düşerek geçit istemi varmış gibi değerlendirme yaparak yeterli inceleme ve araştırma yapmadan davanın reddine karar vermesi doğru olmamıştır. Mahkemece yapılması gereken iş; davacının kadim yola elatamının önlenmesine yönelik istemine uygun taraf delillerini toplayıp, uzman bilirkişilerin katılımı ile yapılacak keşif sonucunda verilen rapor, yerel bilirkişiler ve taraf tanıklarının beyanları ile tüm deliller birlikte değerlendirilerek işin esası hakkında bir karar verilmek olmalıdır. Karar açıklanan bu nedenle bozulmalıdır. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacının temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 08.11.2010 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.