Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 12062 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15307 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.08.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 26.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalılar Halil ve ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, ortaklığın giderilmesi istemine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalılar ... ve ... temyiz etmişlerdir.Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlara (ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%...) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; dava konusu 505 ada 4 parsel sayılı taşınmaz üzerinde sera niteliğinde muhdesat olduğu, seranın davalı ...'a ait olduğu ileri sürülmüş ve bu husus tüm paydaşlarca kabul edilmiştir.Ayrıca aynı taşınmaz üzerindeki evin paydaşlardan ...'a ait olduğu hususunda paydaşlar arasında bir uyuşmazlık bulunmamaktadır.Bu durumda yukarıda değinilen ilkelere göre sera ve evin değerleri belirlenmeli, tüm taşınmazın değerine oranlanmalı, satış sonunda elde edilecek bedelin bu oranlara göre paydaşlara dağıtılması, muhdesata isabet eden bölümün muhdesat sahiplerine, geri kalanının ise tüm paydaşlara dağıtılması gerekir. Eksik inceleme ve araştırma ile yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 24.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.