Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11924 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 5187 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Kırşehir 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 29/03/2013NUMARASI : 2011/522-2013/166Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 11.06.2010 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 29.03.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı Hazine, dava konusu taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında harman yeri olarak davalı belediye adına tespit edildiği ancak harman yeri olarak kullanılmaması nedeniyle Medeni Kanun hükümleri gereğince çıplak mülkiyetin sahibi olan Hazineye devredilmesi gerektiğini ileri sürerek tapu iptali ve Hazine adına tescilini talep etmiştir. Davalı Belediye, 3402 sayılı Kadastro Kanununun 12/3. maddesinde belirtilen hak düşürücü sürenin geçmesinden sonra dava açıldığını, ayrıca taşınmazın mevzuat hükümlerine uygun olarak adlarına tescil edildiğini, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, on yıllık hak düşürücü süre geçtikten sonra açıldığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş, davacı Hazinenin temyizi üzerine karar Anayasa Mahkemesinin iptal kararı gereğince 10 yıllık hak düşürücü süre uygulanmayacağı gerekçesi ile Dairemizce bozulmuştur. Mahkemece bozmaya uyularak yapılan yargılama sonucunda dava konusu taşınmazın imar görerek arsa niteliğini aldıkları, harman yeri vasfını yitirdikleri bu nedenle tescile dayanak 1580 sayılı Belediye Kanunun 159. maddesinde ve yürürlükte bulunan 5393 sayılı Belediye Kanunun 79. maddesinde sayılan taşınmazlardan olmadıkları gerekçesiyle davanın kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, davalı Belediye vekili temyiz etmiştir.Dava konusu 4246 ada 1 parsel sayılı taşınmazların kadastro çalışmaları sırasında “harman yeri” niteliği ile davalı Kırşehir Belediyesi adına tespit ve tescil edilen 581 ada 2 ve 583 ada 48 parsel sayılı taşınmazların imar görmesiyle oluştuğu anlaşılmıştır. 5393 sayılı Belediye Kanununun “Belediye tasarrufundaki yerler” başlıklı 79. maddesi hükmüne göre “Diğer kanunlarla getirilen hükümler saklı kalmak üzere, mezarlıklar ile belediye sınırları içinde bulunan ve sahipsiz arazi niteliğinde olan seyrangâh, harman yeri, koruluk, dinlenme yerleri, meydanlar, bataklık, çöp döküm sahaları, yıkılmış kale ve kulelerin arsaları ve enkazı ve benzeri yerler belediyenin tasarrufundadır.Belediye tarafından deniz, akarsu ve gölden doldurma suretiyle kazanılan alanlar, Kıyı Kanunu ve ilgili mevzuata uygun olarak kullanılmak şartıyla Maliye Bakanlığı tarafından belediyelerin, büyükşehirlerde büyükşehir belediyelerinin tasarrufuna bırakılır.” Somut olaya gelince, dava konusu taşınmazın imar planı yapılmadan önce de harman yeri niteliğinde olduğu ve halen de imar planı içerisinde kaldığı anlaşılmaktadır. Bu itibarla mahkemece davacı Hazinenin tapu iptali ve tescil talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı Belediye vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 28.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.