Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11899 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 15994 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalılar aleyhine 17.10.2006 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 09.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı ... tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Davacı vekili, dava konusu 8 parsel sayılı taşınmazın ortaklığının aynen taksim mümkün olmadığı takdirde satış suretiyle giderilmesini talep etmiştirDavalılar ... ile ... vekili, taşınmazda yapılan fiili taksim neticesinde herkesin kendi payına düşen kısma binalar yaptığını, ... tarafından tek katlı bina, ... tarafından üç katlı bina yapıldığını, ortaklığın aynen taksim yolu ile giderilmesini istemişlerdir.Mahkemece, taşınmazın ortaklığının satış suretiyle giderilmesine karar verilmiştir. Hükmü, davalı ... vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre, davalı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir. 2-Paydaşlığın (ortaklığın) satış yoluyla giderilmesi halinde dava konusu taşınmaz üzerinde bina, ağaç v.s. gibi bütünleyici parçalar (muhdesat) varsa bunların arzla birlikte satılması gerekir. Ancak muhdesatın bir kısım paydaşlar(ortaklara) ait olduğu konusunda tapuda şerh varsa veya bu hususta bütün paydaşlar ittifak ediyorlarsa ve muhdesat arzın değerinde bir artış meydana getiriyorsa bu artışın belirlenmesi için dava tarihi itibariyle arzın ve muhdesatın değerleri ayrı ayrı tespit edilir. Belirlenen bu değerler toplanarak taşınmazın tüm değeri bulunur. Bulunan bu değerin ne kadarının arza ne kadarının muhdesata isabet ettiği yüzdelik (%.....) oran kurulmak suretiyle belirlenir. Satış sonunda elde edilecek bedelin bölüştürülmesi de bu oranlar esas alınarak yapılır. Muhdesata isabet eden kısım muhdesat sahibi paydaşa, geri kalan bedel ise payları oranında paydaşlara (ortaklara) dağıtılır.Bütünleyici parçanın (muhdesat) arzın paydaşlarına (ortaklarına) değil de üçüncü şahsa ait olduğunun anlaşılması halinde bu kimseyi muhdesat sahibi olarak davaya dahil etmek ve ona satış bedelinden pay vermek mümkün değildir.Somut olaya gelince; davalılar ... ile ... dava konusu taşınmaz üzerindeki yapılar ile ilgili muhdesat iddiasında bulunmuşlar, davacı vekili 05.10.2012 tarihli celsede binaların davalılara ait olduğuna ilişkin itirazlarının bulunmadığını belirtmiş,... Asliye Hukuk Mahkemesinin 2009/323 Esas 2012/525 Karar sayılı dosyası ile ... ve ... tarafından davacı aleyhine, birleştirilen dava ile de ... aleyhine taşınmaz üzerindeki binaların mülkiyetinin tespiti talep edilmiş, davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya kapsamında davalıların mülkiyet iddiası yönünden paydaş ... hissesinin intikal ettiği ... vekilinin beyanlarının alınmadığı, diğer paydaşların itirazlarının bulunmadığı görülmektedir. Mahkemece, öncelikle bu çekişmenin giderilmesi gerektiğinden davalı ...nin de beyanı alınarak sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken belirtilen husus gözetilmeden yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 22.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.