MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 28.07.2011 gününde verilen dilekçe ile satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 15.05.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi bir kısım davalılar.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yüklenici hissesine düşen bağımsız bölümün temlik alınmasına dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davacı vekili, 984 Ada 129 parsel üzerindeki B blok, zemin kat 6 no'lu bağımsız bölümü karkas olarak satın aldığını, müteahhit ... ile arsa sahipleri arasında kat karşılığı inşaat sözleşmesi olduğunu, müteahhit ...'ın arsa sahiplerine karşı kendisine düşen bağımsız bölümlerin kendi adına tescili için .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2007/145-2008/143 sayılı dosyasında dava açtığını, dava konusu 6 no'lu bağımsız bölümde dahil olmak üzere yükleniciye düşen bağımsız bölümlerin yüklenici adına tesciline karar verildiğini, bu kararın tapu kaydında şerh edilmesine rağmen tapu harçları ödenmediğinden bağımsız bölümün halen arsa sahipleri adına kayıtlı olduğunu, davacının yükleniciye yapması gereken ödemeyi yaptığını, bu nedenle 984 ada 129 parsel B blok zemin kat 6 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.Bir kısım davalılar vekili davanın reddini savunmuştur.Davalı ... vekili, arsa sahipleri ile müteahhit ... arasında düzenlenen..Noterliğinin 25.02.1991 tarihli ve 6019 yevmiye sayılı kat karşılığı inşaat sözleşmesi gereği müteahhitin üstlendiği inşaat yapım işini aynı koşullarla ..Noterliğinin 25.03.1992 tarihli ve 9492 yevmiye sayılı inşaat sözleşmesi ile müteahhit .. devrettiğini, bu nedenle sorumluluğun .. olması nedeniyle davanın husumet yönünden reddini istemiş, davacı ile aralarında herhangi bir sözleşme olmadığını savunmuştur.Mahkemece, davanın davalı ... yönünden husumet nedeniyle reddine, diğer davalılar yönünden davanın kabulüne dava konusu bağımsız bölümün tapu kaydının iptali ile davacı adına tesciline karar verilmiştir.Hükmü, bir kısım davalılar vekili temyiz etmiştir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.Somut olayda da; davacı tüketici yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, 21.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.