Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 116 - Karar Yıl 2017 / Esas No : 13001 - Esas Yıl 2016





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 26.07.2005 gününde verilen dilekçe ile satış vaasi sözleşmesi ve trampa anlaşmasına dayalı tapu ipt... ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davacılardan ...'ın davasının açılmamış sayılmasına, diğer davacıların davasının reddine dair verilen 06.05.2014 günlü hükmün Yargıtayca, duruşmalı olarak incelenmesi davacı ...'ün bir kısım mirasçıları vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 10.01.2017 günü için yapılan tebligat üzerine taraflardan gelen olmadı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: KA R A RDavacı vekili 28.05.2005 tarihli dilekçesi ile davalılardan ... ..., ..., ... ..., ve ...... ile davacı ... arasında düzenlenen 05/09/1972 tarih ve 2772 yevmiye numaralı satış vaadi sözleşmesi ile 172 sayılı parseldeki paylarını davacıya satmayı vaad ettiklerini, bunun yanında Kumluca Kadastro Mahkemesinin 1969/415 Esas sayılı davasında davacı ile davalılardan ...'in dava konusu taşınmazdaki ... payının davacıya devri konusunda trampa suretiyle anlaştıklarını; ancak, davacının edimini ifa etmesine rağmen davalı ... mirasçısı ... edimini yerine getirmediğini; ayrıca, davalılardan ... ... ve ...çocukları, ..., ... ..., ... ve ...'un aynı yer 173, 392 ve 149 parsel nolu taşınmazlardaki paylarını davacıya sattıklarını belirterek 149, 172, 173 ve 392 parsel nolu taşınmazların davalılar adına olan tapularının ipt... ile davacı adına tescilini istemiştir.Davacı dilekçesinde, ...ye ...'ı davalı olarak göstermiş ise de nüfus kayıtlarının incelenmesinde bu kişinin kayıtlardaki isminin ... olduğu anlaşılmıştır. Ayrıca davacı yargılama sırasında 04.09.2012 tarihinde vefat eden ...'ün terekesine mümessil tayini için açılan 2013/15 Esas sayılı davanın derdest olduğunu bildirmiştir../..2016/13001-2017/116 -2- Bir kısım davalılar vekili; ... veya mirasçılarının davacıya herhangi bir yer satmadıklarını, davacı ile yapılan herhangi bir satış sözleşmesi ve trampa senedi bulunmadığı gibi davacı ... ve murisi babası Ramazan Şentürk'ün müdahil oldukları Kadastro Mahkemesinin 1969/415 E. -1987/19 K. sayılı ve 16 H.D.den geçip 13.05.1991 tarihinde kesinleşen tescil hükmünün kesin hüküm niteliğinde olduğunu, davanın reddini savunmuştur. Mahkemece dava konusu parsellerin tarafların kök murisi H...l ...'dan intikal ettiği hususunda taraflar arasında uyuşmazlık bulunmamaktadır. H...l ... evli ve çocuksuz olarak 1942 yılında ölmüştür. Davacı, H...l ...'nun mirasçısı değildir. H...l ... mirasçılarının tümü davacıya pay satmış değillerdir. İştirak h...nde mülkiyette iştirakçilerin birbirlerine pay satışları geçerli ise de bir kısım iştirakçilerin miras şirketine dahil olmayan kişiye yaptıkları pay satışları geçersizdir. Bu itibarla bir kısım mirasçıların davacıya yaptıkları satış geçerli kabul edilemez. Öte yandan davalı olarak gösterilen mirasçı Ayşe (Topal) ve ... ... çocuklarından Hilmi'nin dava tarihinden önce ölmüş olması nedeniyle bu kişi aleyhine dava açılması mümkün değildir. Yine bazı kök muris H...l mirasçılarının tamamı davada davalı olarak gösterilmemiş, husumet doğru yöneltilmemiştir. Bu gerekçeler ile davacılardan ...'ın davasının açılmamış sayılmamasına, diğer davacıların davasının reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Dava, satış vaadi sözleşmesi ve trampa anlaşmasına ve harici satışa dayalı tapu ipt... ve tescil istemine ilişkindir.Davacı ... yargılama sırasında 04.09.2012 tarihinde vefat etmiş olmakla öncelikle murisin terekesine mümessil tayini için Kumluca Sulh Hukuk Mahkemesinin 2013/15 Esas sayılı dosya neticesi de araştırılarak, taraf teşkilinin sağlanması gerekir.Ayrıca dava konusu 149, 172, 173 ve 392 parsel nolu taşınmazlar Kadastro Mahkemesinin 1969/415 Esas, 1987/19 Karar sayılı ve 16. Hukuk Dairesinden geçip kesinleşen 13.05.1991 tarihli hüküm ile tescil edilmiştir. Davalılar adına müşterek mülkiyet şeklinde paylar ayrı ayrı tapuya tescil edilmiş olmakla davalılar yönünden iştirak h...ndeki mülkiyet çözülmüş müşterek mülkiyete dönüşerek ifa olanağı doğmuştur. Bu durumda satıcı taraf olan davalıların ve tüm mirasçılarının davada yer alması sağlanarak yukarıda belirtildiği şekilde davacı taraf ve davalı taraf teşkili yerine getirilmelidir. Ayrıca tapu kayıtlarında (...; ...ye ...) olarak geçen müşterek paydaşın 05.09.1972 tarihli satış vaadi sözleşmesinin satıcılarından olan ... ... mirasçısı (... oğlu ...) olup olmadığı araştırılıp tapu kaydı ve nüfus kaydı arasındaki çelişkinin giderilmesi ve isminin nüfus kaydına uygun şekilde düzeltilmesi için davacı vekiline yetki ve süre verilmelidir. Böylece taraf teşkili yerine getirtildikten ./..2016/13001-2017/116 -3-sonra tarafların iddia ve savunma delilleri toplanıp davanın esasının incelenerek neticesine göre bir karar verilmesi gerekir. Ayrıca harç ikm... dava konusu taşınmazların tamamı üzerinden değil dava konusu edilen payların değeri üzerinden olmalıdır. Eksik inceleme ile yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle bir kısım davacı mirasçılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek h...nde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.01.2016 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.