MAHKEMESİ :Asliye Hukuk Mahkemesi Davacılar vekili tarafından, davalılar aleyhine 27.06.2014 gününde verilen dilekçe ile elatmanın önlenmesi, ecrimisil ve tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; asıl davanın reddine, birleştirilen davaların kabulüne dair verilen 17.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı-davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 22.11.2016 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili Av. ... ve Av. ... ile ile karşı taraftan bir kısım davalılar vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Asıl dava, davacı adına kayıtlı 734 ada, 40 parsel sayılı taşınmaza elatmanın önlenmesi, ecrimisil isteğine ilişkindir.Birleştirilen davalarda ise asıl davanın davalıları, satış vaadi sözleşmeleri ve harici satışlarda yüklenicinin temliki işlemine dayalı tapu iptali ve tescil isteğinde bulunmuşlar, asıl davanın reddini savunmuşlardır.Mahkemece asıl dava bakımından elatmanın önlenmesi ve ecrimisil taleplerinin reddine; birleştirilen davaların tapu iptali ve tescil yönünden reddine; birleştirilen dosyaların davacıları (davalı) adlarına pay tesciline karar verilmiş; hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Bilindiği üzere mahkeme, yargılamanın daha iyi bir şekilde yürütülmesini sağlamak için gerekli görürse kendisinin birleştirmiş olduğu davaların ayrılmasına da, davanın her safhasında istek üzerine veya kendiliğinden karar verebilir (HMK m. 167)Somut olayda asıl dava, mülkiyet hakkına dayalı elatmanın önlenmesi, ecrimisil genel mahkemede görülmesi gereken davalardandır. Birleştirilen davalar ise yükleniciden temlik alınan kişisel hakka dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır. Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.Somut olayda da; Birleştirilen dosyanın davacıları (asıl dosyaların davalıları) tüketiciler yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re’sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması için asıl dava elatmanın önlenmesi, ecrimisil davasının ve birleştirilen davaların ayrılması, ondan sonra yargılamanın sürdürülmesi gerekirken, bu husus gözetilmeksizin, işin esasına yönelik karar verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, 1.480 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalı-davacılardan alınarak davacı-davalılara verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatıranlara iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 16.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.