Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 1151 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 17194 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 24.07.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 30.12.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _K A R A R_Dava, satış vaadi sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir. Davalılar, murislerinin dava konusu payı davacıya sattığını ve halen davacı tarafından kullanıldığını belirtmişlerdir.Mahkemece, satış vaadi sözleşmesine konu payın arazi büyüklüğü itibarı ile belirlenen tarımsal niteliğine göre satışı mümkün olmadığı gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Kaynağını Borçlar Kanununun 22. maddesinden alan taşınmaz satış vaadi sözleşmeleri, Borçlar Kanununun 213. maddesi ile Türk Medeni Kanununun 706. ve Noterlik Kanununun 89. maddesi hükümleri uyarınca noter önünde re’sen düzenlenmesi gereken, bir başka anlatımla geçerliliği resmi şekil şartına bağlı kılınan, tam iki tarafa borç yükleyen ve kişisel hak sağlayan sözleşme türüdür. Vaat alacaklısı, taşınmaz satış vaadi sözleşmesi ile mülkiyet devir borcu yüklenen satıcıdan edim yerine getirilmediğinde Türk Medeni Kanununun 716. maddesi uyarınca açacağı tapu iptali ve tescil davasında borcun hükmen yerine getirilmesini isteyebilir.5403 sayılı Toprak Koruma ve Arazi Kullanımı Kanununun 8. maddesinin son fıkrasında 30.04.2014 tarihli 6537 sayılı Kanunun 4. maddesi ile yapılan değişiklik sonucu, hazine taşınmazlarının satış işlemleri hariç olmak üzere pay ve paydaş adedinin artırılamayacağı hükmü getirilmiştir. Yapılan değişiklik ile paylı maliklerin paylarını artık bölmeden 3. kişilere devretmeleri mümkün hale gelmiştir.Somut olayda davalıların murisi .... tarafından 1318 parsel sayılı, tarla vasıflı, 6.000,00 m2 yüzölçümündeki taşınmazın 12/72 payı, 26.03.2001 tarihli satış vaadi sözleşmesi ile davacıya satışı vaadedilmiş olup ...'in ölümü ile tüm mirasçıları davada yeralmış ve davayı kabul etmiştir.Bu durumda, mahkemece, davanın kabulüne karar vermek gerekirken yazılı şekilde reddine karar verilmesi doğru görülmemiş bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 05.02.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.