Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11496 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11482 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 30.05.2013 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil olmaz ise tazminatın tahsili istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davalı .. yönünden usülden diğer davalı ismail yönünden davanın reddine, davalı şirket yönünden kabulüne dair verilen 25.12.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, yüklenicinin temlikine dayalı tapu iptali ve tescil, kabul edilmediği takdirde tazminat isteğine ilişkindir.Davacı vekili, davalı yüklenici .. ile davalı arsa sahibi arasında 23.09.2011 tarihli kat karşılığı inşaat sözleşmesinin imzalandığını, davacının davalı yükleniciden 22.12.2011 tarihli sözleşme ile 103 ada 62 parsel sayılı taşınmazdaki 1 ve 4 no'lu bağımsız bölümleri 170.000,00 TL bedelle satın almasına rağmen teslim edilmediğini belirterek tapu kaydının iptali ile davacı adına tescilini, kabul edilmediği takdirde ödenen 135.000,00 TL'nin davalılardan tahsilini istemiştir.Davalı arsa maliki.. vekili yüklenici edimini yerine getirmediğini bu nedenle sözleşmeyi feshettiklerini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tazminat talebinin kabulü ile 135.000,00 TL'nin davalı yükleniciden tahsili ile davacıya verilmesine, tapu iptali ve tescil talebi ile diğer davalılar aleyhine açılan davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışında kalan temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2-Hukukumuzda bir davanın kademeli yolla mahkeme önüne getirilmesi .mümkündür. Kademeli davada aslında ortada tek bir dava bulunup davacı hukuki himayeyi mahkemeden bu tek dava sebebiyle talep etmekte ancak alternatif istekler öne sürmektedir.Somut olayda, davacının mülkiyet aktarımı istemi ayrı, mümkün olmadığı takdirde bedel istemi ayrı davaların konusu olmayıp davacı bu isteğinin belirttiği diğer alternatifle de yerine getirebileceğini ifade etmektedir. Bu nedenle dava, mahkemeye sunulan ikinci alternatife dayanılarak yükleniciden bedel istemi olarak kabul edildiğinden ve hükmolunan bedel yönünden yüklenici ... dışındaki diğer davalıların husumet ehliyeti bulunmadığından davalı . lehine maktu vekalet ücretine hükmedilmesi gerekirken nispi vekalet ücretine hükmedilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca temyiz itirazlarının kabulüyle hüküm sonucunun yedi numaralı bendindeki "13.200,00 TL nispi ücreti vekalet" ibaresinin çıkartılarak yerine "1.500,00 TL maktu vekalet ücreti" ibaresinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 11.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.