Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11487 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 7669 - Esas Yıl 2014





MAHKEMESİ : Çanakkale 2. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 22/11/2013NUMARASI : 2013/65-2013/401Davacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 18.02.2013 gününde verilen dilekçe ile önalım nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 22.11.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili ve davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davalı vekili, tapuda gösterilen bedelin ile tapu harç ve masraflarının depo edilmesi halinde açılan davaya bir diyeceklerinin olmadığını beyan etmiştir.Mahkemece, kesin süreye rağmen önalım bedelinin depo edilmediği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacılar vekili temyiz etmiştir. Önalım hakkının kullanılmasında davacının dayandığı pay elbirliği mülkiyetine konu ise tüm ortakların birlikte dava açması veya birinin açtığı davaya diğerlerinin muvafakat etmesi gerekir. Çünkü bu gibi hallerde 11.10.1982 tarihli ve 3/2 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı uyarınca davanın tereke adına açıldığının kabulü gerekir. Davaya muvafakat, duruşmaya gelip bu konuda beyanda bulunmakla veya imzası noterce onaylı muvafakat belgesi ibraz edilmesi suretiyle yahut davacı adına davayı takip eden avukata vekalet verilmesi ile sağlanabilir. Bu yolda ortakların tümünün muvafakati sağlanamazsa Türk Medeni Kanununun 640. maddesi hükmü uyarınca murisin terekesine görevli mahkemede temsilci atanması için davacıya süre verilir. Temsilci davacı dışında biri olursa davacının sıfatı sona ereceğinden davayı temsilci takip eder. Dava hakkına ilişkin olan bu hususun hakim tarafından kendiliğinden öncelikle nazara alınması gerekir. Somut olaya gelince; davacılar elbirliği mülkiyetine konu Ş.. oğlu A..A..'ın payına dayandığına göre davacıların açtığı bu davaya diğer ortakların muvafakat etmesi veya muvafakat sağlanamazsa TMK'nın 640. maddesi gereğince murisin terekesine temsilci atanması için davacılara süre verilmesi gerekir. Yukarıdaki açıklamalar doğrultusunda hakim tarafından kendiliğinden nazara alınması gereken bu hususun gözardı edilerek yazılı şekilde karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre davacılar vekilinin temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 21.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.