Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11384 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13043 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 20.07.2010- 04.04.2011 gününde verilen dilekçeler ile asıl dava elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen dava temliken tescil ikinci kademede tazminat istenmesi üzerine bozmaya uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine dair verilen 18.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı- birleştirilen dosya davacıları vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, elatmanın önlenmesi, kal ve ecrimisil, birleştirilen dava, TMK'nun 729. maddesine dayalı tapu iptali ve tescil, ikinci kademede tazminat isteğine ilişkindir.Mahkemece, bozmaya uyularak 376 parsel sayılı taşınmazın 1462,62 m2'lik kısmına davalıların elatmasının önlenmesine, bu kısımdaki ağaçların kal'ine, elatılan kısmın tarla vasfında olduğu gözetilerek belirlenen ecrimisil bedeli olan 6.389,00 TL nin davalılardan tahsiline, birleştirilen davada 8.700,00 TL ağaç bedelinin davacıdan alınmasına karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili ve birleştirilen davada davacılar vekili ayrı ayrı temyiz etmiştir.Dairemizin 18.12.2014 günlü ve 2014/14191-14504 E.- K. sayılı ilamı ile davalı- birleştirilen davada davacılar vekilinin tüm, davacı- birleştirilen davada davalı vekilinin diğer temyiz itirazları reddedilmiş ve davacı- birleştirilen davada davalı vekilinin tazminata yönelik temyiz itirazları kabul edilerek, 376 parsel no'lu çaplı taşınmaza ağaç dikmek suretiyle el atan 379 parsel malikleri olan davalıların iyiniyetli olmadıkları gözetilerek uzman bilirkişilere dava tarihi itibariyle malzemenin en az değeri (odun değeri) tespit ettirilerek oluşan sonuca göre karar verilmesi gerekirken ağaçların kal'i ile birlikte rayiç değerine hükmedilmesi doğru görülmeyerek hükmün bozulmasına karar verilmiştir.Mahkemece, bozmaya uyularak davanın kısmen kabulüne, kısmen reddine, 642,60 TL odun bedelinin davalı Süleyman'dan alınarak davacılara payları oranında ödenmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir. Hükmü, birleşen dosya davacıları vekili temyiz etmiştir.Hükmün hangi hususları kapsayacağı 6100 sayılı HMK’nun 297. maddesinde belirtilmiştir. Ayrıca hükmün sonuç kısmında, gerekçeye ait herhangi bir söz tekrar edilmeksizin, taleplerden her biri hakkında verilen hükümle, taraflara yüklenen borç ve tanınan hakların, sıra numarası altında; açık, şüphe ve tereddüt uyandırmayacak şekilde gösterilmesi gereklidir.Bu biçim yargıda açıklık ve netlik prensibinin gereğidir. Aksi hal, yeni tereddüt ve ihtilaflar yaratır, hükmün hedefine ulaşmasını engeller, kamu düzeni ve barışı oluşturulamaz. Bozma kararı ile ilk hüküm hayatiyetini ve ifa kabiliyetini yitirir. Bozma kararından sonra bozmaya uyularak verilen hüküm yeni bir hükümdür. Bozmaya uyularak tesis edilen hükmün, tüm istekleri karşılar şekilde yeniden yazılması gerekir. Mahkemece bu husus gözetilmeden, hükmün diğer yönlerinin kesinleşmiş olduğundan bahisle bu yönlerle ilgili hüküm kurmaktan kaçınması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, istek halinde temyiz harcının yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 10.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.