Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11374 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14678 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacılar vekili tarafından, davalı aleyhine 02.05.2013 gününde verilen dilekçe ile terekenin borca batık olduğunun tespiti istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 23.06.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacılar vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacılar, murisleri .. 09/06/2008 tarihinde vefat ettiğini, geriye herhangi bir malvarlığı bırakmadığını, ... İcra Müdürlüğü 2004/9863 Esas sayılı icra takibine konu borç nedeniyle murisin terekesinin borca batık olduğunun tespitine karar verilmesini talep etmişlerdir.Mahkemece, murisin mirasının davacılar tarafından yasal ret süresi geçtikten sonra reddedildiği gerekçesi ile davanın reddine karar verilmiştir. Hüküm, davacılar tarafından süresi içinde temyiz edilmiştir.Dava, terekenin borca batık olduğunun tespiti hukuksal nedenine dayalı olarak Türk Medeni Kanunu'nun 605/2. maddesi gereğince açılan mirasın hükmen reddi davasıdır. Ölümü tarihinde murisin ödemeden aczi açıkça belli veya resmen tespit edilmiş ise, miras reddedilmiş sayılır. Mirasçılar, Türk Medeni Kanunu'nun 610. maddesinde yazılı aykırılık da bulunmadıkça yani zımnen mirası kabul etmiş duruma düşmüş olmadıkça, her zaman murisin ödemeden aczinin tespitini isteyebilir. Türk Medeni Kanunu'nun 606. maddesinde belirtilen süre bu davada uygulanmaz. Dava alacaklılara husumet yöneltilerek görülür.Somut olayda mahkemece, üç aylık hak düşürücü sürenin geçtiği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de bu gerekçe yerinde değildir. Talep TMK 605/1. maddesi gereğince mirasın gerçek reddine ilişkin olmayıp TMK 605/2. maddesi gereğince terekenin borca batık olduğunun tespiti (hükmen ret) isteğine ilişkindir. TMK'nın 605/2. maddesindeki davalar herhangi bir süreye tabi değildir. Bu itibarla işin esası incelenerek tarafların gösterdiği deliller değerlendirilerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken talep yanlış nitelendirilerek yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davacılar vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre sair hususların şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan temyiz harcının istek halinde yatıran tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 10.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.