Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 11333 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13526 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 08.04.2014 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan muhakeme sonunda; davanın kabulüne dair verilen 02.06.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle tayin olunan 08.12.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davalı vekili Av. ... ile karşı taraftan davacı vekili Av. ... geldiler. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, paydaşı olduğu 15 sayılı parselin dava dışı önceki paydaşının payını satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalıma engel olmak için bedelin yüksek gösterildiğini, gerçek bedelin keşifte belirleneceğini, satışa ilişkin bir bildirim yapılmadığını ileri sürerek önalım hakkı nedeniyle payın adına tescilini istemiştir.Davalı, davacının önalım bedelini depo etmesi gerektiğini, bedelde muvazaa bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, keşifte belirlenen pay değeri depo ettirilerek davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda payın üçüncü kişiye satılması halinde, diğer paydaşlara o payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve payın üçüncü kişiye satılması ile kullanılabilir hale gelir.Önalım hakkının kullanılmasıyla bu hakkı kullanan paydaş ile alıcı arasında kapsam ve şartları satıcı ile davalı arasında yapılan sözleşmenin aynı olan bir satım ilişkisi kurulmuş olur. Önalım bedeli tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından ibarettirDava konusu payın satışına ilişkin hukuki işlemin tarafı olan davalı üçüncü kişi durumundaki davacıya karşı bedelde muvazaa iddiasında bulunamaz ise de davacı önalım hakkına engel olmak amacıyla satış bedelinin resmi satış senedinde yüksek gösterildiğini iddia edebilir ve bu iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir.Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 15 sayılı parseldeki çekişme konusu payın mülkiyetinin 90.000,00 TL bedelle davalıya nakledildiği anlaşılmaktadır. Davacı önalıma engel olmak için satış bedelinin yüksek gösterildiğini iddia etmiştir. Satış sözleşmesinin tarafı olmayan davacı bedelde muvazaa iddiasını tanık dahil her türlü delille kanıtlayabilir. Davacının gösterdiği pay satışına aracılık eden tanık payın 90.000,00 TL bedelle satıldığını, diğer tanık ise çekişme konusu payın davacıya devri sırasında aracının kendisine 62.000,00 TL verdiğini söylemiştir. Keşifte hazır bulunan bilirkişi kurulunun 09.03.2015 günlü raporunda payın satış tarihinde 48.575,00 TL değerinde olduğu belirtilmiştir. Muvazaa iddiasının kanıtlanması için keşif tek başına yeterli olmayıp diğer delilleri doğrulamak bakımından önemi bulunmaktadır. Bu nedenle, davacı bedelde muvazaa iddiasını kanıtlayamamıştır. Dolayasıyla, davacıya tapuda gösterilen satış bedeli ile davalı tarafından ödenen harç ve masrafların toplamından oluşan önalım bedelini depo etmesi için uygun bir süre tanınarak sonucuna göre bir karar verilmelidir.Mahkemece, açıklanan bu hususlar bir yana bırakılarak eksik inceleme ile yazıl şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davacıdan alınarak davalıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 08.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.