MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalı aleyhine 22.04.2011 gününde verilen dilekçe ile mirasçılık belgesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 13.11.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı Hazine vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, mirasçılık belgesi verilmesi istemine ilişkindir.Davacı vekili muris . kızı ..'nun 02.08.1970 tarihinde dul ve çocuksuz olarak ..' da vefat ettiğini, murisin eşi .. ile anne ve babasının kendisinden önce vefat ettiğini, geriye mirasçı olarak amcasının ve dayısının yasal mirasçı olarak kaldığını, buna ilişkin olarak .. Asliye Hukuk Mahkemesinin 08.03.1973 tarihli 1972/999 esas sayılı kararı ile mirasçılık belgesi verildiğini, müvekillerinin bu mirasçılık belgesinde gösterilen mirasçıların mirasçısı olduğunu, müvekillerinin mirasçı olduklarının tespiti için mirasçılık belgesi verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece davanın kabulüne, mirasçılarını gösterir mirasçılık belgesi verilmesine karar verilmiştir.Hükmü, davalı Hazine vekili temyiz etmiştir.12.07.2012'de düzenlenen bilirkişi raporunda; dosyada muris İtalyan vadandaşı ..'nun üst soyunu gösterir ..'deki İtalyan makamlarınca düzenlenmiş veya İtalya'daki makamlarca düzenlenmiş ve apostille şerhi eklenmiş nüfus kayıtlarının ibraz edilmediği, muris ile dayısı olduğu ileri sürülen .. ile amcası olduğu ileri sürülen .. arasındaki irs ilişkisini gösteren bir belge olmadığı, dosyada yer alan belgelerin sadece 3. ve 4. derecedeki mirasçılar arasındaki soybağını ortaya koyduğu, yukarıya doğru bu kişilerin.. ve murisle olan ilişkisini göstermediği belirtilmektedir....TMK 598. maddesine göre başvurusu üzerine yasal mirasçı olduğu belirlenenlere sulh mahkemesi veya noterlikçe mirasçılık sıfatını gösteren bir belge verilir. TMK 495, 496, 497, 498, 499, 500, ve 501. maddelerinde yasal mirasçıların kimler olacağı yazılmıştır. Murisin mirasçıları bu maddelere göre belirlenmelidir ve irs ilişkisi kesintisiz olarak öncelikle nüfus kayıtlarına göre, bulunamadığında her türlü delille kanıtlanmalıdır. Murise ait mirasçılık belgesinde öncelikle murisin eş ve çocukları, bulunamadığı taktirde ana baba ve ana babanının alt soyu, onların da bulunmaması halinde büyük ana ve baba ve alt soylarının belirlenip mirasçılık sıfatının ve miras paylarının hesaplanması gerekmektedir. Murisin ana babası ve büyük ana babası ile irs ilişkisi tespit edilmeden mirasçılık belgesi verilmesi mümkün değildir. O halde öncelikle nüfus kayıtlarıyla ilgili nüfus müdürlüğü ve yabancı makamlardan gerekli araştırmaların yapılması, gerektiğinde davacıya irs ilişkisinin kanıtlanmak üzere delil gösterme imkanı sağlamak suretiyle bilirkişi incelemesi de yaptırılarak mirasçılık belgesi düzenlenmesi gerekirken sadece 08.03.1973 tarihli mirasçılık belgesine dayanılarak mirasçılık belgesi düzenlenmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.