Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11274 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 13404 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı- karşı davalı vekili tarafından, davalı- karşı davacı aleyhine 27.06.2002 gününde verilen dilekçe ile müdahalenin men'i ve kal, karşı davada davacı ..., TMK'nın 724. maddesi gereğince temliken tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; asıl ve birleştirilen davanın kabulüne müdahalenin men'ine, temliken tescil ve kal talebinin reddine dair verilen 12.05.2011 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı- karşı davalı,.. mirasçıları ve ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A R.., 619 parsel sayılı taşınmaza 24/352 oranında paylı malik olduğunu, davalı ...'ın arsa üzerinde hiçbir mülkiyet hakkı olmadığı halde taşınmazın üzerine yapı yapmaya başladığını, davalının taşınmaza müdahalesinin men'ini ve kal istemiştir.Birleştirilen davada davacı ..., 619, 608 ve 607 parsel sayılı taşınmazları 22 yıl önce davalılardan satın aldığını, ancak tapu maliklerinin tamamı olmadığından tapu da kendi adına intikal yapılmadığını, 608 parsel sayılı taşınmaz üzerinde eski bir ev olduğunu, daha sonra bu eski evin çökmesi üzerine 1987 yılında yeni bir ev yaptığını, binanın değerinin arsanın değerinden yüksek olması nedeniyle arsanın adına temliken tesciline karar verilmesini istemiştir.Mahkemece asıl davanın kabulü ile davalı ...'ın dava konusu 619, 607 ve 608 parsel sayılı taşınmazlara müdahalesinin men'ine ve kal talebinin reddine, birleştirilen davanın ve temliken tescil talebinin reddine karar verilmiştir.Hükmü, asıl davanın davacıları .. mirasçıları vekili ve birleştirilen davanın davacısı ... vekili temyiz etmiştir.1-Birleştirilen davada temliken tescil isteyen davacı ... vekilinin tüm, elatmanın önlenmesi ve kal isteyen asıl davanın davacısı Faik Taner mirasçıları vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş reddi gerekmiştir.2- Elatmanın önlenmesi ve kal isteyen davacı.. mirasçıları vekilinin diğer temyiz itirazlarına gelince;Bir kimsenin kendi malzemesi ile başkasının tapulu taşınmazına sürekli, esaslı ve mütemmim cüzü (tamamlayıcı parçası) niteliğinde yapı yapması halinde diğer koşullar da mevcutsa malzeme sahibi yapının bulunduğu alan ile yapının kullanılması için zorunlu arazi parçasının tescilini mülkiyet hakkı sahibinden isteyebilir. Malzeme sahibinin TMK’nın 724. maddesine dayanarak tescil talebinde bulunabilmesi bazı koşulların varlığına bağlıdır; Birinci koşul, malzeme sahibinin iyiniyetli olmasıdır. TMK’nın 724. maddesi hükmünden açıkça anlaşılacağı üzere, taşınmaz mülkiyetinin yapı sahibine verilebilmesi için öncelikli koşul iyiniyettir. Öngörülen iyiniyetin TMK’nın 3. maddesinde hükme bağlanan sübjektif iyiniyet olduğunda da kuşku yoktur. Bu kural, malzeme sahibinin, elattığı taşınmazın başkasının mülkü olduğunu bilmemesini veya beklenen tüm dikkat ve özeni göstermesine karşılık bilebilecek durumda olmamasını ya da yapıyı yapmakta haklı bir sebebinin bulunmasını ifade eder.Malzeme sahibinin tescil istemi ile açtığı davada iyiniyetin varlığı iddia ve savunmaya bakılmaksızın mahkemece re’sen araştırılmalıdır. Ne var ki, 14.02.1951 tarihli ve 17/1 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararında belirtildiği gibi olay ve karinelerden, durumun özelliklerine göre kendisinden beklenen dikkat ve özeni göstermemiş olduğu açık bulunan malzeme sahibinin temliken tescil talebinde bulunması mümkün değildir. Çünkü bu gibi durumlarda kötüniyet karşı tarafın ispatı gerekmeden belirlenmiş olur. Ayrıca iyiniyet inşaatın başladığı andan tamamlandığı ana kadar devam etmelidir.(Sübjektif koşul)İyiniyet koşulunun gerçekleşmediği durumlarda diğer koşulların gerçekleşip gerçekleşmediğinin araştırılmasına gerek bulunmamaktadır.Somut olaya gelince; temliken tescil isteyen ...'ın dava konusu taşınmazı tapu maliklerinden herhangi bir sözleşmeyle haricen satın aldığı kanıtlanamamıştır. Birleştirilen davanın davacısı ... 4721 sayılı TMK'nın 724. maddesi gereğince bina yaptığı yerin bedeli karşılığında temliken tescili talebinde bulunmuş, ancak bu talebinin kabul edilmemesi halinde tazminat istememiştir.Bu itibarla mahkemece elatmanın önlenmesi ile birlikte kal kararı da verilmesi gerekirken, dava konusu taşınmazın üzerine yapılan yapının en az levazım değerinin 42.339,12 TL olduğu ve dava konusu taşınmazların üzerinde bulunan ev ve ahırın yıkılması halinde aşırı zarar doğacağı, davacıların en az levazım değerini davalı ...'a ödemeyi kabul etmediği gerekçesiyle kal talebinin reddine karar verilmesi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle birleştirilen davada temliken tescil isteyen davacı ...'ın tüm, elatmanın önlenmesi ve kal isteyen asıl davanın davacısı..'in sair temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davacı .. mirasçıları vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde Faik Taner mirasçılarına iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 07.12.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.