MAHKEMESİ : İstanbul 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 19/06/2013NUMARASI : 2011/1476-2013/893Davacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 18/10/2011 gününde verilen dilekçe ile elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19/06/2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A R Dava, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi isteğine ilişkindir.Müdahale talebinde bulunan Emlak Bankası A.Ş vekili, dava konusu taşınmazlara ilişkin İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/379 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığını bu nedenle TMK'nın 644. Maddesi gereğince elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasının görülemeyeceğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, dava konusu taşınmazlar ile ilgili İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/379 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davası açıldığı, elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasının görülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiştir. Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Türk Medeni Kanununun 644/2 maddesinde "Elbirliği mülkiyetinin devamını haklı kılacak bir itiraz ileri sürülmediği veya mirasçılardan biri belirlenen süre içinde paylaşma davası açmadığı takdirde, istem konusu mal üzerindeki elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete dönüştürülmesine karar verilir" hükmüne yer verilmiştir.Somut olaya gelince, mahkemece ortaklığın giderilmesi davası bulunduğundan elbirliği mülkiyetinin paylı mülkiyete çevrilmesi davasının görülemeyeceği gerekçesiyle davanın reddine karar verilmiş ise de İstanbul 11. Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/379 Esas sayılı dosyasında ortaklığın giderilmesi davasının alacaklı tarafından İİK'nun 121. maddesi uyarınca alınan yetki belgesine istinaden açıldığı anlaşılmaktadır. TMK'nın 644/2. maddesi uyarınca mirasçılardan biri tarafından açılan bir ortaklığın giderilmesi davası söz konusu olmadığından ve davacının bu davayı açmakta hukuki yararı bulunduğu anlaşıldığından mahkemece davanın esası incelenerek sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 16.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.