Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 11071 - Karar Yıl 2014 / Esas No : 6334 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ : Hendek Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 16/04/2013NUMARASI : 2012/356-2013/206Davacı vekili tarafından, davalı ve dahili davalılar aleyhine 26.09.2012 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın yenilenmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın usulden reddine dair verilen 16.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı A.. T.. vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili 145 ada 10 no'lu parselde bulunan taşınmazın maliki olduğunu, taşınmazın şuyulandırmaya tabi tutulduğunu, bu kararın iptali istemi ile idare mahkemesinde dava açıldığını, işlemin iptaline karar verildiğini, kararın Danıştay 6. Dairesince onandığını, daha sonra Belediyeye eski hale getirme talebiyle başvurduklarını, davacıya ait olan bu parsel ile ilgili ortaklığın giderilmesine dair kararın kesinleştiğini beyanla idare mahkemesinin iptal kararı çerçevesinde davalıların parseline eklenen kısmın eski hale iade suretiyle iptal ve tescilinden sonra ortaklığın giderilmesine dair yargılamanın yenilenmesini ve Hendek Sulh Hukuk Mahkemesi satış memurluğunun 2012/15 sayılı satış dosyasındaki satışın tedbiren durdurulmasını istemiştir.Mahkemece, yargılamanın yenilenmesinde HUMK hükümleri uygulanmakta olduğundan ve teminat yatırılması da dava şartı olduğundan, davacı tarafa 2010/795 esas sayılı dosyadaki 11.11.2011 tarihli inşaat bilirkişisi raporunda belirtilen 100.289,00 TL üzerinden %10 teminatın yatırılması için ihtarlı davetiye tebliğ edilmiş ancak belirlenen süre içerisinde teminat yatırılmadığı nedeniyle davanın usulden reddine karar verilmiştir. Hükmü davacı vekili temyiz etmiştir.Davacı, dava dilekçesinde öncelikle imar planının iptali nedeniyle önceki kadastrol parsele dönüşme isteğinde bulunmaktadır. Davacı ortaklığın giderilmesi davası sonucunda 339 ada 11 numaralı imar parselinin satışı işleminin ihtiyati tedbir yoluyla durdurulmasını da talep etmiştir. HMK'nın 392/1. maddesine göre talep resmi belgeye, başkaca kesin bir delile dayanıyor, yahut durum ve koşullar gerektiriyorsa, mahkeme gerekçesini açıklamak şartıyla teminat alınmamasına da karar verebilir. Sakarya 1. İdare Mahkemesinin ve Danıştay 6. Dairesinin onama ilamına dayanarak talepte bulunulduğundan HMK'nın 392/1. maddesi uyarınca davacının teminat gösterme zorunluluğu bulunmamaktadır. Bu durumda teminat gösterilmeksizin satışın durdurulmasının mümkün olduğu dikkate alınarak işin esasına yönelik inceleme yapılması gerekirken, yazılı şekilde davanın usulden reddi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı A.. T.. vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde iadesine, 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.