MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 14.05.2012 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil, kabul edilmediği takdirde tazminat istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; tapu iptali ve tescil talebinin reddine, tazminat talebinin kısmen kabulüne dair verilen 14.01.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi davacı vekili tarafından, duruşmasız temyizi davalı ... vekili ile davalı ... vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 01.12.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden davacı vekili ... ... geldi. Karşı taraftan gelen olmadı. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelen tarafın sözlü açıklaması dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _Davacı vekili, müvekkilinin 233 ada 1 parsel 9 no'lu dubleks mesken niteliğindeki bağımsız bölümü 2003 yılında davalı Abdullah'tan satın aldığını, bedelini ödediğini, taşınmazdaki eksiklikleri tamamladığını ancak davalının taşınmazı devre yanaşmadığı gibi diğer davalı ...'e muvazaalı olarak tapuda devrettiğini belirterek tapu kaydının iptali ile adına tescilini, kabul edilmediği takdirde taşınmaz için yaptığı tüm ödeme ve masrafların yapıldığı tarihten itibaren en yüksek reeskont faizi ile iadesini talep etmiştir. Davalı ..., davacının taşınmazı satın alma iddiasının gerçeği yansıtmadığını, adi yazılı belge ile alım satım ilişkisinin bulunmadığını, hatıra binaen evde oturduğunu, banka havalelerinin ise taşınmaz satımına ilişkin olmadığını, davacının kendisine olan borcunu ödemiş olabileceğini, dekontta açıklayıcı bilgi bulunmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur.Davalı ..., iyiniyetli 3. kişi olarak tapuya güven ilkesi gereğince taşınmazı satın aldığını, davacı ile diğer davalı arasındaki ilişkiyi de bilmediğini belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, tapu iptali ve tescil davasının reddine, davacının davalı ...'ya yönelik tazminat talebinin kısmen kabulü ile 7.762,40 TL'nin dava tarihi olan 14.05.2012 tarihinden itibaren işleyecek yasal faizi ile davalı ...'dan alınarak davacıya verilmesine, fazlaya ilişkin taleplerin reddine karar verilmiştir.Hükmü, taraf vekilleri temyiz etmişlerdir.1-Yapılan yargılamaya, toplanan delillere ve tüm dosya içeriğine göre davalı ... ile davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin aşağıdaki bendin kapsamı dışındaki temyiz itirazları yerinde görülmemiş, reddi gerekmiştir.2- Mahkemece, yargılama harcının düzenlendiği hüküm sonucunun üç numaralı bendinde hesaplamada maddi hata yapılarak bakiye harcın eksik iadesine karar verilmesi doğru görülmemiş ise de bu husus kararın bozulmasını ve yeniden yargılama yapılmasını gerektirmediğinden HUMK'nın 438/7 maddesi gereğince hüküm sonucunun aşağıdaki şekilde düzeltilerek onanmasına karar vermek gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda (1) numaralı bentte açıklanan nedenlerle davalı ... ile davalı ... vekilinin tüm, davacı vekilinin diğer temyiz itirazlarının reddine, (2) numaralı bent uyarınca davacı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hüküm sonucunun üç numaralı bendinin kaldırılarak yerine "Davacı tarafça yatırılan toplam 3018,35 TL harçtan alınması gereken 530,24 TL harcın mahsubu ile kalan 2488,11 TL'nin karar kesinleştiğinde ve talep halinde davacıya iadesine" cümlesinin yazılmasına, hükmün DÜZELTİLMİŞ ve değiştirilmiş bu şekli ile ONANMASINA, 1.100,00 TL Yargıtay duruşma vekalet ücretinin davalılardan alınarak davacıya verilmesine, peşin yatırılan harcın istek halinde davacı tarafa iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 01.12.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.