MAHKEMESİ : Büyükçekmece 1. Sulh Hukuk MahkemesiTARİHİ : 07/04/2014NUMARASI : 2012/371-2014/302Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 14.05.2012 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 07.04.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı vekili temyiz etmiştir.Davacı, dosyanın Yargıtay’a gönderilmesinden sonra vermiş olduğu kimliği onaylı 08.08.2014 tarihli dilekçesi ile davasından feragat ettiğini bildirmiştir.Yine davalı vekili, 08.08.2014 tarihli dilekçesi ile temyizden feragat ettiğini bildirmiştir. Davalı vekilinin dosya içerisinde bulunan vekaletnamesinde davadan ve temyizden feragat etme ve feragati kabul yetkisi bulunduğu anlaşılmıştır.Feragat, kati bir hükmün hukuki neticelerini doğurur. Hem davadan hem temyiz isteminden feragat edilmesi halinde öncelikle davadan feragat hususunun değerlendirilmesi gerekir.6100 sayılı HMK’nun 307. maddesinde feragatin, davacının, talep sonucundan kısmen veya tamamen vazgeçmesi olduğu belirtilmiştir.Aynı yasanın “Feragat ve kabulün şekli” başlıklı 309. maddesi hükmüne göre de feragat ve kabul, dilekçeyle veya yargılama sırasında sözlü olarak yapılır. Feragat ve kabulün hüküm ifade etmesi, karşı tarafın ve mahkemenin muvafakatine bağlı değildir. Kısmen feragat veya kabulde, feragat edilen veya kabul edilen kısmın, dilekçede yahut tutanakta açıkça gösterilmesi gerekir. Feragat ve kabul, kayıtsız ve şartsız olmalıdır.Yukarıda belirtildiği üzere feragatin kati bir hükmün hukuki neticelerini hasıl edeceği hükme bağlanmıştır. Yine belirtmek gerekir ki feragatin geçerliliği karşı tarafın muvafakatine bağlı değildir. Etkisini onu yapanın tek yönlü irade beyanı ile doğurur. Yargıtay’ın yerleşmiş uygulamaları da bu yoldadır. (11.4.1940 tarihli ve 70 sayılı Yargıtay İçtihadı Birleştirme Kararı, Hukuk Genel Kurulunun 16.11.1966 tarihli ve 1438/290 sayılı, 27.05.1992 tarihli ve 1992/2-250/364 sayılı Kararları)Mahkemece bir karar verilip davadan el çekildikten sonra temyiz aşamasında davadan feragat edildiğinden ve bu aşamada dahi feragat hakkında bir karar verilmesi gerektiğinden hükmün, davacının davadan feragati hakkında mahkemesince bir karar verilmek üzere bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle, davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine 13.10.2014 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.