MAHKEMESİ : Karşıyaka 1. Asliye Hukuk MahkemesiTARİHİ : 18/04/2013NUMARASI : 2012/385-2013/211Davacı vekili tarafından, davalı aleyhine 15.08.2012 gününde verilen dilekçe ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 18.04.2013 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davalı tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDavacı vekili, müvekkilinin paydaşı olduğu 349 ada 540 parsel sayılı taşınmazda yer alan 11 no’lu bağımsız bölümde 1/4 hissesi olan davalının bu hissesini dava dışı Ü.. Y..’a satarak hissedar olmaktan çıktığını, Ü.. Y.. aleyhine Karşıyaka 2. Asliye Hukuk Mahkemesinin 2012/336 Esas sayılı dosyası ile önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açtıklarını, bu davanın açılacağını anlayan Ü.. Y..’ın 2/4 hissesini 11.07.2012 günü satış yoluyla davalıya devrettiğini, önalım haklarını kullanmak istediklerini ileri sürerek, davalı adına kayıtlı 2/4 payın iptali ile davacı adına tescilini istemiştir.Davalı, dava konusu taşınmazda kendisi ile birlikte davacı ve dava dışı H..ve C.. Ç..1/4’er hisseye sahipken yüklenici dava dışı Ü.. Y.. ile 19.01.2009 tarihinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi yaptıklarını, yüklenicinin gerekli işlemlerin yapılabilmesi için hisselerini kendisine devretmeleri gerektiğini söylediğini, kendisinin ve dava dışı paydaş C.. Ç..’ın hisselerini ücret almaksızın yükleniciye devrettiklerini, daha sonra yüklenici Ü.. Y..’ın hisseleri tekrar kendisine devrettiğini, devralırken önalım hakkı nedeniyle yükleniciye karşı açılan tapu iptali ve tescil davasından haberinin olmadığını, para alıp vermediğini, resmi senetteki satış bedeli olan 30.000,00 TL’nin çok düşük olduğunu, davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, davanın kabulüne karar verilmiştir.Hükmü, davalı temyiz etmiştir. Dava, önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.Önalım hakkı paylı mülkiyet hükümlerine tabi taşınmazlarda bir paydaşın taşınmaz üzerindeki payını kısmen veya tamamen üçüncü bir kişiye satması halinde diğer paydaşlara bu satılan payı öncelikle satın alma yetkisi veren bir haktır. Bu hak paylı mülkiyet ilişkisi kurulduğu anda doğar ve satışın yapılmasıyla kullanılabilir hale gelir. Cebri artırmayla satışlarda ve satış dışında yapılan devirlerde önalım hakkı kullanılamaz.Önalım hakkı alıcıya karşı ancak dava açmak suretiyle kullanılır. Yapılan satışın alıcı veya satıcı tarafından diğer paydaşlara noter aracılığıyla bildirilmesi zorunludur (TMK m. 733/3).Önalım hakkı satışın hak sahibine bildirildiği tarihin üzerinden üç ay ve her halde satışın üzerinden iki yıl geçmekle düşer (TMK m. 733/4).Bu süre hak düşürücü süre olup mahkemece kendiliğinden göz önünde bulundurulması gerekir. Somut uyuşmazlıkta, dava konusu 349 ada 540 parsel sayılı taşınmazda yer alan 11 no’lu bağımsız bölümde davacı ve davalı 1/4’er payın maliki iken, davalı payını 16.04.2012 tarihinde yüklenici Ü.. Y..’a devretmiştir. Davalı yargılama sırasında, arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi yapıldığını, bu nedenle yüklenici Ü.. Y..’a işlemleri takip etmek üzere payını devrettiğini, yükleniciye karşı davacı tarafından önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açılınca yüklenicinin payı yeniden kendisine devrettiğini savunmuştur. Dosya içerisinde bulunan 19.01.2009 tarihli “düzenleme şeklinde kat karşılığı inşaat sözleşmesi”ne göre, 349 ada 451 parsel sayılı taşınmaza ilişkin olarak bitişik parsellerle tevhit, düzenleme v.s. işlemler sonucunda ortaya çıkacak yeni parsel üzerinde yapılacak olan apartman inşaatında arsa maliklerine verilecek olan daireler, 6139. sokağa bakan zemin kattan bir daire, zemin üstü ikinci kattan bir daire olmak üzere toplam iki adet daire olarak kararlaştırılmıştır. Davalının savunması ve temyiz dilekçesi taşınmazın kat karşılığı inşaat sözleşmesiyle devredilmesi ve daha sonra yükleniciden devralınmasına yöneliktir. Bu durumda, mahkemece, özellikle kat karşılığı inşaat sözleşmesi üzerinde durularak davalının ve varsa davacının bu konudaki karşılık delillerinin sorulup toplanması, gerekirse yerinde keşif yapılarak kat karşılığı inşaat sözleşmesinin hayata geçirilip geçirilmediği, taşınmaz üzerine bina inşa edilip edilmediğinin araştırılması, tüm deliller birlikte değerlendirildikten sonra sonucuna göre bir karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu nedenle hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda yazılı nedenlerle hükmün BOZULMASINA, peşin harcın istek halinde yatırana iadesine, 02.10.2014 gününde oybirliğiyle karar verildi.