Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10826 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 9330 - Esas Yıl 2015
MAHKEMESİ :Tüketici MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 29.04.2008 gününde verilen dilekçe ile tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine bozma kararına uyularak yapılan duruşma sonunda; davanın kabulüne dair verilen 03.01.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi dahili davalı ... vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, arsa sahibi ile yüklenici arasındaki arsa payı karşılığı inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden bağımsız bölüm temlik alan davacının tapu iptali ve tescil isteğine ilişkindir.Davalı yüklenici davayı kabul etmiş, davalı arsa malikleri ise anlaşmazlığın yüklenici ile davacı arasında olduğunu savunmuşlardır.Mahkemece, kesin hüküm nedeniyle davanın reddine karar verilmiştir.Davacı vekilinin temyizi üzerine karar Dairemizin 2009/8702-10058 sayılı ilamı ile ''... Çekişmeli bağımsız bölüm 2005/1114 Esas, 2008/61 Karar sayılı ilam ile ... adına tescil edilmiş, karar temyiz edilmediğinden 18.12.2008 tarihinde kesinleşmiştir. Bu durumda, davacıya HUMK'nın 186. maddesi uyarınca seçimlik hakkını kullanması için önel verilip sonuçuna göre davacı delilleri değerlendirilerek karar verilmelidir. Açıklanan bu yön gözetilmeden kesin hüküm nedeniyle davanın reddi doğru olmadığından karar bozulmalıdır'' gerekçesiyle bozulmuştur.Mahkemece bozma ilamına uyularak yapılan yargılama sonunda tapu iptali ve tescil talebinin kabulüne karar verilmiştir. Hükmü, dahili davalı ... vekili temyiz etmiştir. Taşınmazın aynına ilişkin davalarda husumet taşınmaz malikine, malikin ölü olması halinde de mirasçılarına karşı yöneltilmesi gerekir. Davacının yatırdığı gider ile dava veya dahili dava dilekçesi davalıya tebliğ edilir. 7201 sayılı Tebligat Kanunu’nun 10. Maddesince tebliğ, muhatabın bilinen en son adresine, bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi bilinen en son adresi olarak kabul edilerek buraya yapılır.Davalı, dava dilekçesinin tebliğ edilmesiyle anayasa ile güvence altına alınan savunma hakkını kullanabilir hale gelir. Hakim, tarafları dinlemeden veya iddia ve savunmalarını bildirmeleri için yasaya uygun biçimde davet etmeden davayı sonuçlandıramaz. Somut olayda; dahili dava dilekçesi davalıya usulüne uygun olarak tebliğ edilmeden, HMK'nın 27. maddesi hükmüne aykırı şekilde yargılamanın davalının yokluğunda yapılarak sonuçlandırıldığı anlaşılmıştır. Belirtilen husus gözetilmeden davanın esasının karara bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulüyle hükmün BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 26.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.