İhtiyati tedbir isteyen vekili tarafından, aleyhine ihtiyati tedbir istene davalı aleyhine 01.03.2013 gününde verilen dilekçe ile ihtiyati tedbir istenmesi üzerine; ihtiyati tedbirin konulmasına dair verilen günlü kararın Yargıtayca incelenmesi aleyhine ihtiyati tedbir istenen vekili M..İnşaat Gıda Ltd.Şti. İle üçüncü kişiler M.. T.. ve M.. B.. tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçelerinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün evrak incelenerek gereği düşünüldü:K A R A RDava, arsa sahibi ile yüklenici arasında düzenlenen inşaat sözleşmesi gereğince yükleniciden temlik alınan bağımsız bölümün tapudan üçüncü şahıslara devri nedeniyle sebepsiz zenginleşme hükümlerine dayalı olarak tazminat isteğine ilişkindir.Yargılama sırasında mahkemece, davacının talebi doğrultusunda yükleniciden temlik alınan bağımsız bölüm üzerine değil yüklenicinin başka bir inşaatta yapmakta olduğu dava dışı 27959 ada 6 parsel sayılı taşınmaz üzerindeki 18 no'lu bağımsız bölümün tapu kaydı üzerine ihtiyati tedbir konulmasına karar verilmiştir.Kararı, davalı yüklenici vekili ile dava dışı üçüncü şahıslar M.. T.. ve M..B..temyiz etmişlerdir.İstem, ihtiyati tedbirin kaldırılması isteğine ilişkindir. 6100 sayılı HMK’nın 389. maddesinde düzenlenen ihtiyati tedbir, kesin hükme kadar devam eden yargılama boyunca, davacı veya davalının (dava konusu ile ilgili olarak) hukukî durumunda meydana gelebilecek zararlara karşı öngörülmüş, geçici nitelikte, geniş veya sınırlı olabilen hukukî korumadır.Taraflar arasında çekişmeli olan şey veya yargılama konusunu oluşturan hak veya şey aynı zamanda tedbirin konusu hakkı da oluşturur. Kanun burada "uyuşmazlık konusu hakkında" diyerek bu hususa vurgu yapmıştır (m. 389/1). Ancak, burada özellikle dikkat edilmesi gereken husus, diğer geçici hukukî korumaların alanına giren konularda ihtiyati tedbire karar verilmemesidir. Diğer taraftan ihtiyati haciz, ihtiyati tedbirin özel bir çeşidi olmakla beraber özellikle konusu ve tabi olduğu hükümler bakımından ihtiyati tedbirden farklıdır. İhtiyati haciz sadece para alacaklarına ilişkin dava veya takiplerde söz konusu olduğu halde ihtiyati tedbir kural olarak paradan başka şeylere ilişkin davalarda ve aynı çekişmeli olan menkul ve gayrimenkul mallarla ilgilidir. İhtiyati hacizde haczedilen mallar açılan veya açılacak davanın konusunu oluşturmadığı halde, ihtiyati tedbirde üzerine tedbir konulan mallar taraflar arasında çekişmeli olduğundan davanın konusunu oluşturur.Somut olayda dava, bir miktar tazminat alacağının tahsiline ilişkin olduğuna göre böyle bir davada ancak İcra İflas Kanununun 257. maddesindeki şartların varlığı halinde ihtiyati hacze karar verilebilir. Mahkemece anılan hususlar nazara alınmadan bu davanın konusunu da oluşturmayan bağımsız bölüme ilişkin olarak ihtiyati haciz gibi ihtiyati tedbir kararı verilmesi doğru görülmemiş, hükmün bu nedenle bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle davalı vekilinin temyiz itirazlarının kabulü ile kararın BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde iadesine, 19.07.2013 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.