Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10769 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11544 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiTalep eden vekili tarafından, karşı taraf aleyhine 26.01.2015 gününde verilen dilekçe ile yargılamanın iadesi istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; ilamın iptaline dair verilen 16.02.2015 günlü hükmün Yargıtayca duruşmalı olarak incelenmesi talep eden vekili tarafından istenilmekle, tayin olunan 24.11.2015 günü için yapılan tebligat üzerine temyiz eden gelmedi. Karşı taraftan davacı vekili Av. ............ geldi. Açık duruşmaya başlandı. Süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra gelenlerin sözlü açıklamaları dinlendi. Duruşmanın bittiği bildirildi. İş karara bırakıldı. Bilahare dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü: _ K A R A R _Dava, yargılamanın yenilenmesi istemine ilişkindir. Talep eden, vasisi olduğu oğlu ... aleyhine aynı mahkemenin 2012/272 Esas sayılı dosyası ile açılan önalım davasının, kısıtlının yokluğunda karara bağlandığını, müddetname ve vasi kararından da anlaşılacağı üzere davalının 29.06.2013 tarihinde cezaevinde olduğu ve fiil ehliyeti bulunmadığı halde avukatın vekaletname ibraz ettiğini, işbu davanın yetkisiz temsilcisi tarafından görülmüş ve karara bağlanmış olduğunu, kararın kesinleştiğini, bu durumun yargılamanın yenilenmesi nedeni olduğunu ileri sürerek.........Asliye Hukuk Mahkemesi'nin 2012/272 Esas 2013/262 Karar sayılı ilamına ilişkin olarak yargılamanın yenilenmesini istemiştir.Aleyhine yargılamanın yenilenmesi istenen ..., önalım davasının yargılaması esnasında dava dilekçesinin davalıya bizzat tebliğ edildiğini, duruşmaya katılmadığı, lehine sonuçlanan davalarda davalının vekilliğe itiraz etmediğini, yargılamanın yenilenmesi talebinde hukuki yararın kalmadığını, dava konusu yerin 3. kişiye satılmış olduğunu belirterek davanın reddini savunmuştur.Mahkemece, yargılamanın yenilenmesi talebinin kabulüne, mahkemenin 2012/272 Esas, 2013/262 Karar sayılı ilamının iptaline, 2689 ada 1 parsel sayılı taşınmazda davalı ... adına olan 4/9 payın tapu kaydının iptali ile ... adına tesciline, önalım bedeli olan 193.000,00 TL'nin davalıya ödenmesine karar verilmiştir.Hükmü, yargılamanın yenilenmesini talep eden ... temyiz etmiştir...... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2012/272 Esas, 2013/262 Karar sayılı dosyasında davacının ..., davalının ..., 2689 ada 1 parsel sayılı taşınmazda 30.10.2012 yapılan satış akdine ilişkin önalım hakkı nedeniyle tapu iptali ve tescil davası açıldığı, yargılama esnasında dava dilekçesi ile duruşma gününü bildirir tebligatın davalıya bizzat tebliğ edildiği, yargılamaya katılmadığı, önalım talebinin ve davacının bedelde muvazaa iddiasının kabulüne, 193.000,00 TL önalım bedelinin davalıya ödenmesine karar verildiği ve temyiz edilmeksizin 11.12.2013 tarihinde kesinleştiği anlaşılmıştır.6098 sayılı Türk Borçlar Kanununun 513. maddesinde "Sözleşmeden veya işin niteliğinden aksi anlaşılmadıkça sözleşme, vekilin veya vekâlet verenin ölümü, ehliyetini kaybetmesi ya da iflası ile kendiliğinden sona ermiş olur. Bu hüküm, taraflardan birinin tüzel kişi olması durumunda, bu tüzel kişiliğin sona ermesinde de uygulanır" hükmüne yer verilmiştir.Somut olayda, yargılamanın yenilenmesini isteyen ...'ın ..... Noterliği'nin 20.07.2006 tarihli 05527 yevmiye no'lu vekaletnamesi ile kendisini temsil etmek üzere bir vekil tayin ettiği, yargılama esnasında 29.06.2013 tarihinde hükümlü olarak cezaevine girdiği ve cezanın infazı devam etmekte iken vekilin kusuru ile önalım davasının sonuçlandırılarak kesinleştiği, kararın kesinleşmesinden sonra ..... Sulh Hukuk Mahkemesinin 2014/14 Esas, 2014/264 Karar sayılı ilamı ile ...'ın kısıtlandığı anlaşılmaktadır.Yargılamanın yenilenmesini isteyen ..., önalım davasında davalı konumunda olduğundan kendisine husumet yönetilmesi için vesayet makamından izin alınması da gerekli değildir.Bu durumda, 1086 sayılı HUMK'nın 445. maddesinde sınırlı olarak sayılan koşullar gerçekleşmediğinden mahkemece yargılamanın yenilenmesi talebinin reddine karar verilmesi gerekirken yazılı şekilde hüküm kurulması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir. SONUÇ: Yukarıda açıklanan nedenlerle temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 günlük yasal süre içerisinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere, 24.11.2015 gününde oybirliğiyle karar verildi.