Kanun Detayı

Anasayfa / İçtihat / Yargıtay Karar No : 10763 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 11563 - Esas Yıl 2015





MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDavacı tarafından, davalı aleyhine 19.12.2012 gününde verilen dilekçe ile harici satış sözleşmesine dayalı tapu iptali ve tescil istenmesi üzerine yapılan duruşma sonunda; davanın reddine dair verilen 19.12.2012 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Davacı, davalının .... ili, ..... ilçesi, ..... ada 1 parsel sayılı taşınmaz üzerinde yapılan binanın zemin katında bulunan 78 m2 alanlı daireyi kaba inşaat halindeyken 11.08.1997 tarihli satış sözleşmesi ile 1.800,00 TL karşılığında kendisine sattığını, dairenin bedelini ödediğini ve teslim aldığını, kiraya vermiş olup halen içinde kiracısının bulunduğunu, davalının tapuda devir işlemlerini yapmaması üzerine ihtarname gönderdiğini ancak sonuç alamadığını ileri sürerek davaya konu taşınmazın davalı adına olan tapusunun iptali ile kendi adına tesciline karar verilmesini talep etmiştir. Davalı vekili, dosyaya sunulan harici satış sözleşmesini kabul etmediklerini, sözleşmenin resmi şekilde yapılmadığından geçerli olmadığını, davalının okuma yazma bilmediğini ve sözleşmedeki imzanın davalıya ait olmadığını belirterek davanın reddini savunmuştur. Mahkemece, davanın reddine karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir. Dava, haricen satın alma iddiasına dayalı tapu iptali ve tescil istemine ilişkindir.28.05.2014 tarihinde yürürlüğe giren 6502 Sayılı Tüketicinin Korunması Hakkında Kanun her türlü tüketici işlemi ile tüketiciye yönelik uygulamaları kapsamaktadır.Konut satış sözleşmeleriyle devre tatil ve uzun süreli tatil hizmeti sözleşmeleri de kanun kapsamına alınmıştır. Söz konusu taşınmazın da bir konut satış sözleşmesiyle satın alındığı belirtilerek bu dava açılmıştır.Anılan kanunun 3. maddesinin (k) bendindeki tanıma göre tüketici; ticari veya mesleki olmayan amaçlarla hareket eden gerçek veya tüzel kişiyi, (l) bendindeki tanıma göre de tüketici işlemi; mal veya hizmet piyasalarında kamu tüzel kişileri de dâhil olmak üzere ticari veya mesleki amaçlarla hareket eden veya onun adına ya da hesabına hareket eden gerçek veya tüzel kişiler ile tüketiciler arasında kurulan, eser, taşıma, simsarlık, sigorta, vekâlet, bankacılık ve benzeri sözleşmeler de dâhil olmak üzere her türlü sözleşme ve hukuki işlemi ifade eder. 6502 sayılı Tüketicinin Korunması Hakkındaki Kanunun 73. maddesinin (1) bendi gereğince de bu kanun uygulaması ile ilgili çıkacak her türlü ihtilaflara tüketici mahkemelerinde bakılması gerekir.Somut olayda da; davacı tüketici, davalı yüklenicinin temlikine dayalı olarak tapu iptali ve tescil isteğinde bulunduğundan o yerde ayrı bir tüketici mahkemesi varsa çekişmenin tüketici mahkemesinde görülmesi aksi halde davaya tüketici mahkemesi sıfatıyla bakılması yasadan kaynaklanan bir zorunluluktur. Mahkemece kamu düzeninden olan görev hususu re'sen gözetilerek yukarıda yazılı olduğu şekilde işlem yapılması gerekirken çekişmenin esasının incelenip hükme bağlanması doğru görülmemiş, bu sebeple kararın bozulması gerekmiştir.SONUÇ: Temyiz olunan kararın yukarıda açıklanan nedenlerle BOZULMASINA, bozma nedenine göre diğer temyiz itirazlarının şimdilik incelenmesine yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, kararın tebliğinden itibaren 15 gün içinde karar düzeltme yolu açık olmak üzere 24.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.