MAHKEMESİ :Asliye Hukuk MahkemesiDAVALILAR : ... vd.Taraflar arasındaki davadan dolayı mahal mahkemesinden verilen hüküm davacı tarafından temyiz edilmekle, dosya incelendi, gereği düşünüldü:K A R A R7201 sayılı Tebligat Kanunu'nun Bilinen Adreste Tebligat başlıklı 10/1. maddesine göre tebligat, tebliğ yapılacak şahsa bilinen en son adresinde yapılır. 11.01.2011 tarihinde 6099 sayılı Kanun'un 3. maddesiyle eklenen 10/2. maddesine göre; ''Bilinen en son adresin tebligata elverişli olmadığının anlaşılması veya tebligat yapılamaması hâlinde, muhatabın adres kayıt sisteminde bulunan yerleşim yeri adresi, bilinen en son adresi olarak kabul edilir ve tebligat buraya yapılır'', aynı Yasa'nın Usulüne Aykırı Tebliğin Hükmü başlıklı 32. maddesinde ''Tebliğ usulüne aykırı yapılmış olsa bile, muhatabı tebliğe muttali olmuş ise muteber sayılır. Muhatabın beyan ettiği tarih, tebliğ tarihi addolunacağı düzenlenmiştir,Tebligat Kanununun değişik 21/2. maddesi gereğince; "Gösterilen adres muhatabın adres kayıt sistemindeki adresi olup, muhatap o adreste hiç oturmamış veya o adresten sürekli olarak ayrılmış olsa dahi, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırır. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır.Tebligat Kanunu'nun 10. maddesinin 2. fıkrasında gerçek kişilere yapılacak tebligatla ilgili olarak iki aşamalı bir yol benimsenmiştir. Muhatabın adresi (davacı) tarafından bildirilecek ve normal tebligat çıkarılacaktır. Buna göre İlk defa bildirilen adresin muhatabın (davalının) adres kayıt sistemindeki adresi veya başka bir adres olması arasında fark yoktur. Her iki adres de Tebligat Kanunu'nun 10/1. maddesi kapsamında bilinen adrestir. Bildirilen adrese çıkarılan tebligatın bila tebliğ iade edilmesi halinde, muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine Tebligat Kanunu'nun 21/2. maddesine göre tebligat çıkarılacaktır. Tebligat Kanunu'nun 10/2 ve 21/2. maddeleri farklı şekilde yorumlanarak başka adresi bilinmediği gerekçesiyle muhatabın adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine doğrudan doğruya 21/2. maddesine göre tebligat çıkartılamaz. Doğrudan Mernis adresine Tebligat Kanunu 21/2. maddeye göre tebligat çıkartılması Anayasa'nın 36. maddesine aykırı olacak ve muhatabın savunması kısıtlanmış olacaktır. Tebligat Kanununda değişiklik getiren madde gerekçelerinden açıkça anlaşılacağı üzere iki veya üç tebligatla sorun çözülmek istenmiştir. Hem yasa metninde, hem yasanın uygulanmasını gösteren yönetmelikte ve hem de madde gerekçesinde muhatabın sadece adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresinin bilinen adres olarak bildirilmesi halinde doğrudan doğruya 21/2'ye göre tebligat yapılacağı açıklamasına yer verilmemiş, bilakis bildirilen adrese tebligat yapılamaması halinde 21/2'ye göre tebligat yapılacağı önemle vurgulanmıştır. Tebligat Kanunu'nun 21. maddesine göre "Kendisine tebligat yapılacak kimse veya yukarıdaki maddeler mucibince tebligat yapılabilecek kimselerden hiçbiri gösterilen adreste bulunmaz veya tebellüğden imtina ederse, tebliğ memuru tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti azasından birine veyahut zabıta amir veya memurlarına imza mukabilinde teslim eder ve tesellüm edenin adresini ihtiva eden ihbarnameyi gösterilen adresteki binanın kapısına yapıştırmakla beraber, adreste bulunmama halinde tebliğ olunacak şahsa keyfiyetin haber verilmesini de mümkün olduğunca en yakın komşularından birine, varsa yönetici veya kapıcıya da bildirilir. İhbarnamenin kapıya yapıştırıldığı tarih, tebliğ tarihi sayılır." Muhtar, ihtiyar heyeti azaları, zabıta amir ve memurları yukarıdaki fıkralar uyarınca kendilerine teslim edilen evrakı kabule mecburdurlar.Bu maddeye göre yapılacak tebligatta tebliğ memurunun izleyeceği yolu gösteren Tebligat Kanunu'nun Uygulanmasına Dair Yönetmeliğin 29. 30. maddeleri ise;"1- 21, 22, 23, 25, 26 ve 27'nci maddelerde yazılı kişiler, tebliğ yapılacak olanın geçici olarak başka yere gittiğini belirtirlerse, tebliğ memuru, muhatabın hangi sebeple adresten geçici olarak ayrıldığını, beyanda bulunanın adı ve soyadı ile sıfatını tebliğ tutanağına yazar. Tebliğ tutanağını beyanda bulunana imzalattırır ve tebliğ edilecek evrakı beyanda bulunana verir. Bu kişiler, tebliğ evrakını kabule mecburdurlar.2- Bu kişilerin beyanlarını imzadan kaçınmaları ve tebliğ evrakını kabul etmemeleri durumunda, tebliğ memuru bu hususu tutanağa yazar, imzalar ve tebliğ olunacak evrakı, o yerin muhtar veya ihtiyar heyeti üyesinden birine ya da kolluk amir veya memurlarına imza karşılığında teslim eder ve teslim ettiği kişinin adresini içeren ihbarnameyi gösterilen adresin kapısına yapıştırır" Muhatabın adreste bulunmaması halinde ise 30/1. maddesi, Adres kayıt sistemindeki yerleşim yeri adresine meşruhat verilerek çıkarılan tebligatlar hariç olmak üzere, muhatap veya muhatap adına tebliğ yapılabilecek olanlardan hiçbiri gösterilen adreste sürekli olarak bulunmazsa, tebliğ memurunun, adreste bulunmama sebebini bilmesi muhtemel komşu, yönetici, kapıcı, muhtar, ihtiyar heyeti veya meclisi üyeleri, kolluk amir ve memurlarından araştırarak beyanlarını tebliğ mazbatasına yazıp imzalatması, imzadan çekinmeleri halinde bu durumu yazarak imzalaması gerekir, hükmünü içermektedir.Tebligat Kanunu'nun 35. maddesine göre ise "Kendisine veya adresine kanunun gösterdiği usullere göre tebliğ yapılmış olan kimse, adresini değiştirirse, yenisini hemen tebliği yaptırmış olan kaza merciine bildirmeye mecburdur. Bu takdirde bundan sonraki tebliğler bildirilen yeni adrese yapılır.Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır. Bundan sonra eski adrese çıkarılan tebliğler muhataba yapılmış sayılır. Adresini değiştiren kimse yenisini bildirmediği ve adres kayıt sisteminde yerleşim yeri adresi de tespit edilemediği takdirde, tebliğ olunacak evrakın bir nüshası eski adrese ait binanın kapısına asılır ve asılma tarihi tebliğ tarihi sayılır." (m. 35/2)Tebligat Kanunu'nun 28. maddesinde kimlere ilanen tebliğ yapılacağı düzenlenmiştir. Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. Yukarıki maddeler mucibince tebligat yapılamayan ve ikametgahı, meskeni veya iş yeri de bulunamıyan kimsenin adresi meçhul sayılır. Adresin meçhul olması halinde keyfiyet tebliğ memuru tarafından mahalle veya köy muhtarına şerh verdirilmek suretiyle tesbit edilir. Bununla beraber tebliği çıkaran merci, muhatabın adresini resmi veya hususi müessese ve dairelerden gerekli gördüklerine sorar ve zabıta vasıtasıyla tahkik ve tespit ettirir.Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına dair yönetmeliğin 48. maddesi ise ilanen tebligata ilişkin olarak (1) Bu Yönetmelik hükümleri uyarınca kendisine tebligat yapılamayan, tebliğ memuru tarafından adresi tespit edilemeyen, adres kayıt sisteminde de yerleşim yeri adresi bulunmayan kişinin adresinin tespiti için tebligatı çıkaran merci tarafından adres araştırması yapılır. (2) Tebligatı çıkaran merci, muhatabın adresini öncelikle resmî veya özel kurum ve dairelerden, bunlardan sonuç alınamadığı takdirde kolluk vasıtasıyla araştırabilir ve tespit ettirebilir. Yapılan araştırmalara rağmen muhatabın adresinin tespit edilememesi halinde adres meçhul sayılır. (3) Adresi meçhul olanlara tebligat ilanen yapılır. (4) İlânen tebligat, bu Maddedeki usuller izlendikten sonra başvurulacak son çaredir hükmünü içermektedir.Somut olayda;1- Davalı ...'nin "... Köyü ...." adresine çıkartılan gerekçeli kararın MERNİS adresi araştırılmadan azaya tebliğ edildiği, dava dilekçesinin ise aynı adreste yeğenine tebliğ edildiği, 2015/18090 - 2017/1072 2- Davalı ...'ın "...." adresine çıkartılan gerekçeli kararın MERNİS adresi araştırılmadan muhtara tebliğ edildiği, dava dilekçesinin ise aynı adreste kendisine tebliğ edildiği, 3- Davalı ...'nın "..." adresine çıkartılan gerekçeli kararın MERNİS adresi araştırılmadan Tebligat Kanunun'nun 35. maddesine göre tebliğ edildiği, dava dilekçesinin aynı adreste eşine tebliğ edildiği, 4- Davalı ...'in "..." adresine çıkartılan gerekçeli kararın MERNİS adresi araştırılmadan muhtara tebliğ edildiği, dava dilekçesinin ise aynı adreste kendisine tebliğ edildiği görülmüştür.Açıklanan nedenlerle belirtilen davalılara gerekçeli karar 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nu ve Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına dair yönetmelik hükümlerine göre yapılmadığından usulsüz olduğu anlaşılmakla;Bu durumda; Yukarıdaki açıklamalar ışığında, gerekçeli karar usulsüz olarak tebliğ edilen davalılara, gerekçeli kararın 7201 sayılı Tebligat Kanunu'nu ve Tebligat Kanunu'nun uygulanmasına dair yönetmelik hükümlerine göre usulüne uygun olarak tebliği ile, yasal temyiz süresinin beklenildikten sonra temyiz incelemesi yapılmak üzere Dairemize gönderilmesi için dosyanın MAHALLİNE İADESİNE, 15.02.2017 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.