Anasayfa /
İçtihat /
Yargıtay Karar No : 10586 - Karar Yıl 2015 / Esas No : 14670 - Esas Yıl 2014
MAHKEMESİ :Sulh Hukuk MahkemesiDavacı vekili tarafından, davalılar aleyhine 19.08.2013 gününde verilen dilekçe ile ortaklığın giderilmesi istenmesi üzerine yapılan yargılama sonunda; davanın açılmamış sayılmasına dair verilen 31.03.2014 günlü hükmün Yargıtayca incelenmesi davacı vekili tarafından istenilmekle süresinde olduğu anlaşılan temyiz dilekçesinin kabulüne karar verildikten sonra dosya ve içerisindeki bütün kağıtlar incelenerek gereği düşünüldü:_ K A R A R _Dava, ortaklığın giderilmesi isteğine ilişkindir.Mahkemece, davacı vekili tarafından kesin süre içinde bildirilen adreste, davalı ...'un tanınmadığından tebligat evrakının iade edilmesi nedeniyle davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir.Hükmü, davacı vekili temyiz etmiştir.Paydaşlığın (ortaklığın) giderilmesi davaları, paylı mülkiyet veya elbirliği mülkiyetine konu taşınır veya taşınmaz mallarda paydaşlar (ortaklar) arasında mevcut birlikte mülkiyet ilişkisini sona erdirip ferdi mülkiyete geçmeyi sağlayan, iki taraflı, tarafları için benzer sonuçlar doğuran davalardır.Paydaşlığın giderilmesi davasını paydaşlardan biri veya birkaçı diğer paydaşlara karşı açar. 6100 sayılı Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nın 27. maddesi uyarınca davada bütün paydaşların yer alması zorunludur.Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 94. maddesi uyarınca, kesin süreye ilişkin ara kararının hiçbir duraksamaya yer vermeyecek biçimde açık olması, taraflara yüklenen yükümlülüklerin, yapılması gereken işlemin neler olduğunun ve her iş için yatırılacak ücretin hiçbir şüpheye yer vermeyecek şekilde açıklanması gerekir. Geciken adaletin adaletsizlik olduğu düşünülerek, davaların uzamasını veya uzatılmak istenmesini engellemek üzere getirilen kesin süre kuralı, kanunun amacına uygun olarak kullanılmalı, davanın reddi için bir araç sayılmamalıdır.Somut olayda mahkemece, davacı vekiline 840 parsel ve 4320 parsel sayılı taşınmazda paydaş olan ...'un adresini bildirmesi için bir haftalık kesin süre verilmiş, kesin süre içinde bildirilen davalı ...'a çıkartılan tebligatın, davalının adreste tanınmadığından bahisle iade edildiği anlaşıldığından Hukuk Muhakemeleri Kanunu'nun 119/2. maddesi gereğince davanın açılmamış sayılmasına karar verilmiştir. Dosya incelendiğinde, davacı vekilinin bildirdiği adresin davalı ...'un MERNİS sisteminde kayıtlı adresi olduğu, gerekçeli kararın ve temyiz başvurusu tebligatının davalı ...'un bu adresine tebliğ edildiği anlaşılmaktadır. Bu durumda davacı vekilinin ara kararı gereğini yerine getirdiği anlaşıldığından mahkemece, dava dilekçesinin davalı ...'a Tebligat Kanunu'nun 10. ve 21. maddelerine uygun olarak tebliğ edilerek davanın esasının incelenmesi gerekirken yazılı gerekçe ile usulden reddi doğru görülmemiş, bu sebeple hükmün bozulması gerekmiştir.SONUÇ:Yukarıda açıklanan nedenlerle davacı vekillerinin temyiz itirazlarının kabulü ile hükmün BOZULMASINA, bozma kararının niteliğine göre sair hususların incelenmesine şimdilik yer olmadığına, peşin yatırılan harcın istek halinde yatırana iadesine, 19.11.2015 tarihinde oybirliğiyle karar verildi.